Ameliyatsız Yüz / Boyun Germe

Ultra Lifting HIFU Sistemi

HIFU, geleneksel facelifting uygulamaları yerine cerrahi olmayan kozmetik kırışıklık giderme yöntemidir. Ulteraü Ulterapi, Ultralift, Hi-Fu Ultralifting gibi isimleri mevcuttur.

HIFU NEDİR?

Hifu (Odaklı Ultrason) ; 20’li yaşlardan itibaren bozulmaya başlayan cilt yapısı, kollagen – elastin gibi temel elemanları azalan, zayıflayan, bağ dokusundaki değişiklikler sonucu sarkan, kırışan cilt ve cilt altı dokuları toparlayan, iyileşme süreci olmayan, uygulama sonrası işe ve sosyal hayata hemen dönülebilen ultrasonik bir yöntemdir. Hi fu ile bu etkiler uygulama sonrasında yaklaşık 2-3 ayda oturmaktadır. Kısaca hi fu yöntemi sayesinde uygulamanın yapıldığı andan itibaren başlayan ve takip eden 2-3 aya yayılan cildi geren ve gençleştiren bir iyileşme süreci başlamaktadır. Hi fu  ile yüz germe ve yüz gençleştirme etkileri bu sürenin sonunda oturmakta, fizyolojik yaşlanma süreci bu yerleşmiş iyi görüntü üzerinden devam etmektedir.

Günümüzde derideki bu yaşlanma bulgularını yok etmek için pek çok işlem ve ürün uygulaması mevcuttur. Derideki sarkma ve yaşlanma etkilerine yönelik en etkili yöntemler arasında cerrahi hala üst sıralarda sayılmaktadır. Ancak pek çok kişi cerrahinin risklerini göze alamadığı için veya yapılacak girişimsel işlemler sonrası sosyal hayatın bir süreliğine etkilenmesi sebebiyle yaşlanmış bir cilt ile yaşamayı tercih etmekteydiler.

Artık, tüm bu işlemleri ve sonrasını göze alamayan kişiler için de bir çare mevcut: ULTRA LIFTING sistem. Bu sistem ile derideki yaşlanma süreci bir süreliğine durdurulmakta, oluşan yaşlanma bulguları ortadan kaldırılmakta, deride sıkılaşma ve gerilme etkisi yaratılmaktadır. Bu ameliyatsız yüz germe işlemi uygulaması anestezi gerektirmeden, ultrasound başlık cilde değdirilerek yapılmaktadır. Odaklanmış ses dalgaları kullanılarak cildin, 1.5 – 3.0 – 4.5 – 8.0 – 13.0 mm gibi istenilen derinlikteki noktalarında ve diğer yöntemlerle ulaşılamayacak derinliklerde, kontrollü küçük ısı noktaları oluşturularak cildin gerginliğini sağlayan yapılar (kollajen ve elastin) tekrar yapılanmaları için tetiklenmektedir. Cihazın monitöründen cilt – cilt altı ve derin dokular izlenmekte, seçilen bölgelerde, ayarlanan derinliklere akustik (ses dalgaları) enerji gönderilmekte, bu enerji ile cilt altında düz bir hat üzerinde yaklaşık 1 mm aralıklarla küçük ısı hasarları oluşturulmaktadır. Tek seans olarak uygulanan bu yöntemle ortalama 3 aylık bir süreçte, cildin kendini her geçen gün artarak yenileme, sıkılaşma etkisi cerrahiye gerek kalmadan sağlanmaktadır.

Isı normalde o kadar yüksektir ki (65 °C – 70 °C) uygulama anında ısıdan dolayı ciltte bir gerilme ve daralma etkisi hemen gözle görülür. Esas sonuç cilt altında hasarlanmış olan dokunun iyileşmeye başlamasından sonra görülmektedir buda takribi 3 aydır. Basit bir dille ısınan et daralır ve sıkılaşır. İyileşmeye başlayan ciltte bağ dokunun yenilenmesi daha sıkı bir görünüme yol açar. Ancak sonuçlar kişiye göre değişmektedir. Çünkü herkesin iyileşme süresi, fibroz ve bağ dokusu eşit değildir iyileşmesi de farklılık gösterir.

Yüz gençleştirme amacıyla tüm yüz uygulaması yapılabildiği gibi ihtiyaca göre alın ve göz çevresi kırışıkları, düşük kaşlar, yanak, çene bölgesindeki sarkmalar ve vücut sarkmaları için de uygulanabilmektedir. Uygulama her mevsimde yapılabildiği gibi, istenildiğinde bölgesel uygulama tekrarları da yapılabilmektedir.

Hifu  tedavileri uygulamasının sarkan dokuları toparlamada bu kadar başarılı olmasının nedeni, pek çok yöntemde inilemeyen doku derinliklerine inebilmesi ve bu bölgelerin ultrasonik ekranda görüntülenerek tesadüfi değil, tamamen bilinçli bir uygulama yapmasına olanak tanımasıdır. Hem derin dokulara uygulama yapabilmesi, hem de bu bölgeleri ultrason ile ekranda görüntüleyebilmesi, Hi Fu yu , benzeri amaçlar için kullanılabilen lazer ve radyofrekans yöntemlerinden ayırmaktadır.

İşlemin en güzel tarafı ise cerrahi gerektirmeyen bir yöntem olması nedeni ile, uygulamanın ardından kişinin günlük aktivitelerine hemen dönebilmesidir.

AĞRI VEYA ACI YOKTUR: KIZARIKLIK VE KABUKLANMA YAPMAZ, AYNI GÜN NORMAL HAYATA DÖNÜLÜR.”

BAŞLIKLAR

DS-1.5 mm : 10 MHz frekansında yüksek hassasiyetli fokus ultrason enerjisini 1.5 mm’lik derinliğe iletir. İnce epidermis dokularını aktive etmede kullanılır.

DS-3.0 mm: 8 MHz frekansında yüksek hassasiyetli fokus ultrason enerjisini 3.0 mm’lik derinliğe ve dolayısıyla dermise iletimini sağlar. Cilt kaldırma işleminde kullanılır. Pore ve kolajenler üzerinde etkilidir.

DS-4.5 mm: 4 MHz frekansında yüksek hassasiyetli fokus ultrason enerjisini 4.5 mm’lik derinliğe ve dolayısıyla subcutan (deri altı) dokusuna kadar iletir. SMAS tabakasında direkt etkilidir. Yanaklar da kullanılır.

Ameliyatsız yüz germe ve ameliyatsız yüz gençleştirme için ultralifting bazen tek başına, bazen de cilt gençleştirmek için kullanılan lazerler ile kombine edilebilmektedir.

Ultrasonik veya Ameliyatsız Yüz Germe (Ultrason tedavileri) Nedir?

Ultrasound teknolojisi ile cildin derinliklerine akustik enerji gönderilerek, cilde herhangi bir hasar vermeden cilt altının ısıtılması sayesinde ciltte sıkılaşma ve gerginlik sağlayan, kollagen üretimini arttıran bir yöntemdir.

Ultrason teknolojisi cildin alt katmanlarındaki taşıyıcı dokularda odaklanmış ses dalgaları kullanılarak kollajen üretiminin uyarılması yolu ile ciltte sıkılaşma ve gerginlik sağlayan bir tedavi yöntemidir.

Ultrason tedavileri Nasıl Uygulanıyor?

Ultrasonik yüz ve boyun gençleştirme sırasında ultrason dalgalarını taşıyan uygulama başlığı cilde temas ettirilerek cilt ve cildin alt katmanları monitörde görüntülenir. Belirlenen uygulama alanlarında, cildin 1,5 mm, 3 mm ve 4,5 mm altına odaklanmış ses dalgaları ile bu bölgelerde kollajen üretimini uyaran ısı hasarları oluşturulur ve yeni kollajen yapımı uyarılarak güçlü bir sıkılaşma etkisi meydana gelir. Bu işlem sırasında cilt yüzeyi uygulamadan etkilenmez.

Ultrason İşlemi Ne Kadar Sürüyor?

Ulthera- Ultralift süresi uygulama yapılan bölgeye göre değişmekte olup sadece göz çevresine yapılan uygulama 15-20 dakika sürerken tüm yüz ve boyuna yapılan uygulama 1 saat kadar sürmektedir. Ultherapi ile istenen sonuca ulaşmak için tek seans yeterlidir.

Ultrason tedavileri Hangi Bölgelerde Etkili Oluyor?

Ulthera ile ameliyatsız yüz gençleştirme, yüz cildi ve “jaw line” diye tabir edilen çene çizgisinde sarkmaları olan hastalarda yanaklara, gıdı bölgesindeki sarkmayı düzeltmek amacıyla boyuna, kaş kaldırmak amacıyla kaş-alın bölgesine, göz dış ve alt kısmındaki kırışıklıkları azaltmak amacı ile göz çevresine, dekolte bölgesindeki kırışıklıkları düzeltmek amacıyla dekolteye uygulanmaktadır.

Uygulama Sırasında Ne Hissedeceğim?

Uygulama sırasında hissedilenler kişiden kişiye farklılık gösterse de, hastalar hissettikleri acıyı anlık “iğne batması” ya da “elektriklenme” olarak tanımlamaktalar. Hastaların tercihine bağlı olarak bölgesel anestezi veya sedasyon uygulaması ile ağrı hissini tamamen engellemek mümkündür olabilmektedir.

Uygulama Sonrasında Neler Beklemeliyim?

Uygulamanın ardından kişi günlük aktivitelerine hemen dönebilir. Dikkat edilmesi gereken herhangi bir durum bulunmamaktadır. Ultherapy sonrasında ciltte yanık, leke, herhangi bir yan etki oluşmaz. Bazı kişilerde hafif kızarıklıklar oluşsa da bu durum birkaç saat sonra normale dönmektedir.

Ultrason tedavileri Yaz Aylarında Uygulanabilir mi?

Ulthera- Ultralift işlemi sırasında cildin yüzeyinde herhangi bir etki oluşmadığı için bu tedavi yöntemi diğer pek çok estetik amaçlı müdahaleden farklı olarak yaz aylarında da güvenle uygulanabilmektedir.

Ultrasonik Yüz Gençleştirmenin Diğer Ameliyatsız Yüz Gençleştirme İşlemlerinden Farkı Nedir?

Ultrason tedavileri, odaklanmış ultrason teknolojisini kullanan ve cerrahi müdahale olmadan derin dokular üzerinde etki sağlayan tek yöntemdir. Ultherapy ile ciltte sadece tek bir uygulama ile etkili ve memnuniyet verici sonuçlara ulaşmak mümkün olmaktadır.
Cildin sıkılaşması cilt yüzeyine uygulanacak işlemler ile sağlanamaz. Alt katmanlara ulaşabilmek ve odaklı uygulama yapabilmek için işlem sırasında etki oluşturulacak cilt katmanlarını görüntülemek çok önemlidir. Bu hassas uygulamayı benzer amaçlı diğer teknolojilerle elde etmek mümkün değildir. Uygulamanın hedefi, yüz germe ameliyatları sırasında kesilerek çıkartılan tabakayı ameliyatsız bir şekilde küçültmek ve yeni kollajen üretimi tetikleyerek cildin gerginleşmesini sağlamaktır.

Ultrason tedavileri Güvenli Bir Yöntem Midir?

Ultrason enerjisi tıpta 50 yıldan uzun süredir kullanılmaktadır ve klinik denemelerle herhangi bir yan etkisi olmadığını ispatlamıştır.

Ultrason tedavileri’nin Sonuçlarını Ne Zaman Görebilirim?

Tek bir uygulama ardından rejenerasyon süreci hemen başlar, ilk anda bile hafif bir gerilme etkisi görülmektedir. Cilt uygulama sonrası her geçen gün daha iyi görünmeye başlar, 1 hafta sonrasında cildinizi daha iyi hissedersiniz, 1 ay sonra etkiler görünür hale gelir, 3 ayın sonunda istenen sonuç gözlenmeye başlar. Tam sonuç alınması ise 6 ay sürmektedir. Ultherapy ciltte kollajen üretimini uyardığı için elde edilen sonuç uzun süreli kalıcı olmaktadır.

Ulthera – Ultralift İçin Uygun Bir Aday Mıyım?

Yüz ve boyun cildinde gevşeme veya sarkma olan tüm kişiler Ultherapy için uygun adaylardır. Özellikle 30-65 yaş arasında ciltte kollajen kaybı ve gevşeme giderek artan oranda izlendiği için bu yaş grubunda daha başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Yüzünde aktif cilt enfeksiyonu olan, vücudunda elektronik cihaz veya metal stent bulunan, otoimmün hastalık, diyabet ve epilepsi hastalığı olanlar, ayrıca çocuklar ve hamileler dışında cildinde gevşeme veya sarkma olan tüm kişiler Hifu için uygun adaylardır.

Ameliyatsız Yüz Gençleştirme-Tethys-Facelift

1470 nm diode lazer in cilt altı ve derin dokularda kullanılması ile güzel sonuçlar elde edilmektedir. Lazer ile yüz şekillendirme, gıdı ve kol gibi bölgelerde yağ azaltmaya yardımcı olur. Yüz ve gıdı uygulamalarında ve lokal alanlarda lokal anestezi ile kolayca uygulanır. Kesi olmadan sadece iğne deliği kadar küçük alandan 400 ve 600 mikronluk fiber uçlar ile uygulama yapılır. Özellikle göz altı torbası, gıdı gibi alalarda yağ azaltılması yaparken deriyi çok iyi toplamaktadır. Yağ erimesi 1 ay içinde rahatlıkla görülebilirken deri sıkılaşması 2-3 ayda oturmaktadır. Etkileri yağ erimesinde kalıcı iken sıkılaşma etkisi 1,5 yıldan fazla sürmektedir.

 Ameliyatsız Yüz Gençleştirme-İple Askılama

Yüz ve kaş askılama kimlere yapılır?

Yaşlanma ile yüzde oluşan en belirgin sorunlardan biri kaşların ve yüz dokularının aşağı doğru sarkmasıdır. İleri yaşlarda belirgin olan bu sorun için çözüm; yüz ve şakak germe ameliyatlarıdır. Ancak bu sorun 30-50 yaşları arasındaki çok belirgin olmasa da dönemde de vardır. Bu dönemde kişiler yüz dokusunda bir gevşeme olduğunu, dokuların yavaş yavaş aşağı doğru yönlendiğini ifade ederler. İşte bu grup hastalarda, germe ameliyatları yerine, özel olarak yapılmış  iplerin yüze ve şakak bölgesine  yerleştirilmesi ile memnun edici sonuçlar veren yüz askılama ve kaş kaldırma müdahaleleri yapılabilir.

Yüz ve kaş askılama ipleri erirmi? Çeşitleri varmıdır?

Yüz ve kaş askılama iplerinin hem eriyen, hem de erimeyen yapıda olanları vardır. Eriyen iplerin çeşitleri vardır ve şekillerine göre (tırtırklı çentikli konili vb.) uygulamaları farklıdır.  Kalıcı ipler daha çok silikon yapılı olup tutculukları da uzun sürelidir. Geçici ipler piyasada (mint Örümcek ağı  sihoutte gibi isimlerle  kalıcı ipler ise Fransız askısı gibi isimlerle adlandırılmaktadır.

Yüz ve kaş askılarının kalıcılığı ne kadardır?

Kalıcılık; uygulamanın yapıldığı kişilerin doku yapısına, problemin büyüklüğüne ve uygulamanın yapıldığı bölgeye göre ve kişinin yapılan işlem sonrası bölgeye iyi bakip bakmadığına göre 18 ay ile 3 yıl arasında değişmektedir. İstenildiğinde tekrarlanabilen bir uygulamadır.

Yüz ve kaş askılama işlemleri nasıl yapılmaktadır?

Kendiliğinden eriyen askı iplerinin uygulanması, ofis şartlarında ve lokal anestezi ile yapılabilir. Hiçbir kesi yapılmadan, sadece kılavuz bir iğne yardımı ile uygulanmaktadır. Erimeyen askı ipleri uygulamak için gerekli görülürse ise, saç içinden 1,5-2 cm lik kesi yapmak gerekebilir. Bu uygulama ise lokal anestezi ve damardan rahatlatıcı bir madde vererek yapılan bir uygulamadır.

Askılamanın etkisini arttıran ek uygulamalar nelerdir?

Yaşlanmaya bağlı olarak, yüzde erken yaşta, gevşeme, doku kaybı ve kırışıklık başlangıcı az da olsa görülebilir. Bu durumlarda askılama ile yukarı taşınan yüz dokularının ve kaşların, daha güzel, daha dolgun, taze ve dinlenmiş görünmesi için askılama işlemine ek olarak dolgu rejeneratif dolgular, botox uygulamaları ve yağ enjeksiyonları yapılması gerekir. Kas kaldırıcı etkiyi arttırmak için kaşın hemen altına veya elmacık kemiğine aynı seansta dolgu yapılabilir.

 Kırışıklık Tedavisi ve Uygulamaları

Kırışıklık Tedavisi

Kırışıklıklar, ileri yaşlarda cildin orta katmanı olan dermiste kolajen liflerinin sentezinin azalması ve kalitesinin bozulması sonucu oluşmaktadır. Zayıflayan cilt yapısı ve mimik kaslarının hareketleriyle de kırışıklık oluşumu artmaktadır.

Kırışıklık Oluşumunda Etkili Olan Faktörler Nelerdir?
* Genetik Yapı
* Çevresel Etkenler
* Bakım

Kırışıklık Tedavisinde Kullanılan Yöntemler Nelerdir?

Teknolojik gelişmeler, kırışıklıkların tedavisi için bir çok alternatif yöntem sağlamaktadır. Bu yöntemlerden en yaygın olanları şunlardır:

Kırışıklık Gideri:
Kırışıklığa yol açan kaslara ince uçlu enjektörler ile uygulanır. Kasları gevşeterek kırışıklığı engeller.

Dolgu :
Cilt dolgusu olarakta bilinen bu yöntemde vücudun doğal maddelerinin eşdeğerleri cilt altına enjekte edilir. Dolgu maddesi olarak hyalüronik asit kullanılmaktadır.

PRP Tedavisi :
Prp (Platelet Rich Plasma) uygulamasında kişinin kendisinden alınan bir miktar kan santrafüj edilerek, bir takım işlemlerden geçirildikten sonra bileşenlerine ayrıştırılır. Ayrıştırılan kandaki, trombosit ve büyüme faktörlerince zengin olan plasma kısmı, kişinin uygulama yapılacak bölgesine mezoterapideki gibi napaj yöntemiyle enjekte edilerek yapılır.

Fraksiyonel Lazer :
Fraksiyonel CO2 Lazerler ile cildin üst tabakası soyularak, kolajen üretimi uyarılır.Bu şekilde üretimi artar ve cilt elastik, canlı ve parlak bir görünüme sahip olur.

Kimyasal Peeling :
Kimyasal peeling, asidik ürünler ile cildin soyulması işlemidir. Soyulan ciltte eski ölü hücrelerin yerini yeni hücreler alır.

Mezolifting :
Anti-aging amacıyla tedavi edici ilaçların yüz derisine verilmesiyle yapılan, son yıllarda sık kullanılan bir mezoterapi uygulamasıdır.

Myolifting :
Kasların zaman içinde tonüslerini kaybetmesi sonucu oluşan sarkmalarda, o kas grubunun elektriksel stimülasyonu ile yaptırılan pasif egzersiz güvenli bir uygulamadır. Yüz kası egzersizleri ile kaslardaki sarkmaların toparlanması sağlanıp, kas yapısı sıkılaştırılmaktadır.

Oksijen Terapi :
Ciltte azalan oksijen miktarını artıran, metabolizmayı hızlandıran bir tedavi yöntemidir.

Mikrodermabrazyon :
Mikrodermabrazyon yüksek basınç oluşturan kompresörlü sistemler sayesinde, mikron mertebesinde boyutları olan alüminyum oksit mikro-kristallerinin cilde püskürtülmesi işlemidir. Bu sayede cildin üst tabakası bir nevi zımparalanmaktadır.

Dermaroller :
Dermaroller üzerinde onlarca ince iğne bulunduran silindir şeklinde bir aparattır. Bu aparat cilt üzerinde gezdirilerek binlerce mikro-delik açılmasını sağlar.Cilde verilen bu mikro-hasarlar ile cildin tamir mekanizmaları uyarılır, kolajen üretimi tetiklenir ve kan dolaşımı arttırılarak cilt tedavi edilir.

 Botoks

Kırışıklık tedavisinde bir numaralı tedavi yötemidir. Doktorlar tarafından uygun dozlarda uygulandığında ifadesiz çarpılmış yüzlere neden olmaz. 5 dk içerisinde uygulanan ilaç sayesinde 5 ila 10 yaş daha genç görünmek mümkündür.

Botox nedir?

Yılan zehri değildir. Clostridyum Botilinum isimli bakteri tarafından oksijensiz ortamda üretilir. Sinir iletimini geçici olarak bloke ederek, kasların uyarılmasını geçici olarak engeller. Etkisi tamamen geçicidir. Uzun süreli etki için tekrarlanması gerekir.

Botox nasıl uygulanır?

Botox uygulaması; oldukça basit ve ağrısızdır. İşlem yapılacak bölgeye anestezik krem, titreşim veya buz uygulaması ile, lokal anestezik etki oluşturulduktan sonra, uygulama yapılacak bölge sayısına gore 5-10 dakika arasında tamamlanmaktadır. Ofis şartlarında yapılmaktadır

Botox’ un etki süresi nekadardır?

Botox uygulandığı bölgenin sinirlerini geçici olarak bloke etmektedir. Bu nedenle etkisi tamamen geçicidir ve ortalama olarak 6 ay sürmektedir. Ancak kişinin mimik kaslarının özelliğine göre etkisi 4 ila 8 ay arasında değişebilir. Yine kişinin mimik kaslarının gücüne göre aynı etkiyi elde etmek için farklı kişilerde farklı miktarda botox serumu kullanmak gerekebilir. Botox’un, 4 veya 5 defa arka arkaya uygulamadan sonra, birikici etkiden dolayı etki süresi 8 ila 10 aya uzayabilir

Botox zararlımıdır?

Botox’un etkisi, mimik kaslarının çalışmasının geçici olarak durdurulması şeklindedir. Etki alanı ise uygulandığı noktanın etrafındaki yaklaşık 1 cm çapındaki bir dairedir, daha uzağa etkili olmaz. Botox etkisi tamamen geçici olduğu için herhangi bir zararı yoktur

Botox uygulama alanları nelerdir?

  • Yüzdeki ve boyundaki kırışıklıkların tedavisi
    • Kaş kaldırmak
    • Boyun bölgesindeki yaşlılık bantlarının tedavisi
    • Migren Tipi baş ağrıları
    • Aşırı terleme
    • Bruksizm ( Diş gıcırdatma)
    • Vajinismus
  • Mide uygulması ile zayıflama
    • Anal Fissür
    • Tremor
    • Hemifasiyal spazm
    • Şaşılık ve Blefarospazm

Botox etkisinin özellikleri?

  • Tamamen lokalizedir, sadece uygulandığı yerde etki eder
    • Etki uygulamadan 2-4 gün sonra başlar
    • Doruk etkisi 14-21. Günlerde meydana gelir
    • Etkisi 4-6 ay sürmektedir
    • Uzun sureli etki için tekrarlanması gerekir
    • Sinir yaşamını etkilemez

Botox ve Dolgu aynı etkiyimi yaparlar?

Dolgu ve botox tamamen farklı maddelerdir. Botox mimik kaslarının çalışmasını engelleyerek kırşıklıkları tedavi eden bir serumdur. Dolgu ise çökme ve olukların içini doldurarak tedavi eder.

Botox güvenlimidir?

Botox; kalıcılığı çok uzun olmayan ve kalıcılığı için tekrar edilmesi gereken bir yöntem olmakla birlikte; ameliyatsız, kolay ve ucuz bir tedavi olması nedeniyle günümüz estetik cerrahisinde çok tercih edilmekte ve uygulanmaktadır. Botox dünyada milyonlarca kişiye uygulanmış ve hiçbir ciddi komplikasyonla karşılaşılmamıştır. Yanlış uygulamalarda oluşabilecek komplikasyonlarda birkaç ay içinde geri döneceğinden cok önemli kabul edilmeyebilir. Ancak deneyimli bir hekim tarafından uygulanması hem bu komplikasyonların oluşmamasi, hem de daha etkin ve guzel sonuçlar alınması bakımından önemlidir. Botox güvenli bir uygulamadır

 Dolgu Estetiği

En çok kullanılan dolgu hangisidir?

Hyalüronik asit en cok kullanılan dolgudur. İnsan derisinde yoğun olarak bulunur ve cilt altı destek dokusunun ise temel yapı taşıdır. Sünger gibi su tutucu özelliğe sahip bir madde oldugundan hacim oluşturma, nemlendirme ve hücre yenileme gibi özellikleri vardır.

Cildimizdeki hyaluronik asit yıllar geçtikçe azaldığı için yaşlandıkça cilt canlılığını yitirir, özellikle yüz ve dudak bölgeleriniz donuklaşır, kırışır ve sarkmaya başlar.

Ciltteki hyalüronik asit miktarı 50 yaş civarında yaklaşık yarı yarıya azalmaktadır. Bu durum en çok; yüz, boyun, dekolte ve el gibi kronik olarak güneşe maruz kalan bölgeleri etkiler. Hyalüronik asit tıpta eklem içi ve göz içi tedavilerde güvenle kullanılmaktadır. Estetik uygulamalarda ise kırışıklık tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir maddedir. Hyalüronik asit içerikli dolgular hayvansal madde ve toksin içermezler, bu nedenle diğer canlılardan hastalık bulaştırma riski yoktur ve allerji yapmazlar.

Geçici dolgu maddelerinin özellikleri?

  • Uygulandığı anda etki gösterirler
  • Bir kaç gün içinde etkisi iyice belirgin hale gelir
  • Allerjik reaksiyon oluşturma riski çok çok az veya hiç yoktur
  • Kalıcı sertlikler oluşturma riski çok az veya yoktur
  • Ek cerrahi müdahaleye gerek duyulmaz
  • Kalıcı dolgulara göre daha uygun maliyetlidirler
  • 6 ay, 1 yıl veya 1,5 yıl kalıcı olabilirler
  • Etkileri tamamen geçicidir. Devamlı etki için tekrarlanmaları gerekir.

 

Akıllı dolgu (Rejeneratif)maddelerinin özellikleri?

  • Calcium Hidroksiapatit veya Polikaprolakton gibi maddelerden yapılır.
  • Uygulandığı anda etki gösterseler de asıl etkileri 2-3 ayda görülür
  • Bir kaç gün içinde etkisi iyice belirgin hale gelir
  • Allerjik reaksiyon oluşturma riski çok çok az veya hiç yoktur
  • Sadece hacim vermez ciltte de yenilenme sağlar
  • Ek cerrahi müdahaleye gerek duyulmaz
  • Kalıcı dolgulara göre daha uygun maliyetlidirler
  • 2 yıl veya 4 yıl kalıcı olabilirler
  • Etkileri geçicidir. Devamlı etki için tekrarlanmaları gerekir.

Kalıcı dolgu maddelerinin özellikleri

  • Uygulandıkları yerde etkilerini zamanla kaybetmezler
  • İstenmeyen bir etki oluşursa bu da kalıcıdır
  • Doku uyumu iyi değilse, doku içinde sertlikler oluşabilir
  • Doku içinden cerrahi ile temizlenmeleri çok zor veya imkansızdır
  • Allerjik reaksiyon yapma riski geçici dolgulara göre daha fazladır.
  • Geçici dolgulara gore daha pahalıdır.

Dolgu maddeleri nerelere uygulanır?

  • Dudak
  • Üst yanaklar ve gözyaşı oluğu
  • Alın bölgesi
  • Dudak kenarı çizgileri
  • Burun
  • Çene
  • Alt çene çizgileri
  • Kaşlar (hacim vermek için)
  • Yara izleri
  • Yüz dışında ise el sırtı popo ve bacak şekillendirmede de kullanılabilir.

 Dolgu maddeleri nasıl uygulanmaktadır?

Yüz ve dudak dolgunlaştırıcılar; lokal anestezik enjeksiyonu veya cilde anestezik krem sürülerek  basitçe ve ağrısız bir şekilde, ofis uygulaması olarak yapılmaktadır.

Dolgunun etkisi ne kadar surer?

Dolgu maddesinin kalıcılığı, uygulama yapılan kişinin yaşı, cilt yapısı, cilt elastikiyeti, uygulama yapılan bölge, enjekte edilen dolgu maddesinin yapısı, miktarı, kalitesi gibi bir çok faktörden etkilenir.

Botox ve Dolgu aynı etkiyimi yaparlar?

Dolgu ve botox tamamen farklı maddelerdir. Botox mimik kaslarının çalışmasını engelleyerek kırşıklıkları tedavi eden bir serumdur. Dolgu ise çökme ve olukların içini doldurarak tedavi eder.

Mezoterapi

Ciltte kuruluk, nem kaybı, kırışıklık , lekelenme, deri dokusunda incelme, soyulma, yaşlılık gibi çeşitli problemlerle başa çıkmak için kişiler; genellikle çok kolay ve çabuk bir yöntem olduğu için, çeşitli krem, vitamin ve leke açıcı ürünleri derinin üzerine sürerek haricen kullanmak yolunu tercih etmektedirler. Ancak bu şekilde haricen sürülen krem ve serumların cildin dış tabakasını geçip alt tabakalara ulaşması oranı çok düşük miktarda olmakta, dolayısı ile de etkisi çok az ya da hiç olmamaktadır. Derinin tedaviye ihtiyacı olan daha derindeki alanlarına ulaşmak başka yöntemler gerektirmektedir.

Tedavi edici ajanların cildimize dışarıdan sürülmesi yerine doğrudan deri içine çok küçük ve özel enjektörler yardımı, dermapen veya lazer ile verilmesi işlemine “mezoterapi” adı verilmektedir. Mezoterapi ilaçları cildi besleyen, nem ve kuruluğunu gideren, güneş ve yaşlılık lekelenmelerini tedavi etme özelliğine sahip, kırışıklığı belli oranlarda azaltmayı başarabilen ilaçlardır.

Mezoterapide uygulanan ilaç ve besleyici serumlar bazen çeşitli kokteyller halinde hekim tarafından hazırlanır, bazen de firmadan hazır olarak gelen kokteyller şeklindedir. PRP uygulamas ıda yine bir mezoterapi çeşididir. Mezoterapi ilaçları küçük ve çok sayıda enjeksiyonlar şeklinde deri içine ve deri altına verilerek işlem gerçekleştirilmektedir. Bu işlemi yaparken kullandığımız mezoterapi tabancası ise daha çok alana acısız bir şekilde daha çok ilacı ulaştırabilmemize olanak sağlamaktadır. Yine lazer ile açılan mikro kanalcıklarda enjeksiyonsuz mezoterapiye olanak sağlamaktadır. Bu yöntemde ilaçlar lazer sonrası yüzeyden sürülerek bu kanalcıklar vasıtası ile istenilen bölgeye tedavi uygulanabilmektedir.

Kullanım alanları

Yaşlanma etkilerini azalmak için genellikle uygulama yapılan bölgeler; Yüz , boyun-gıdı bölgesi, dekolte alanı, ellerdir.

Mezoterapi sadece gençleştirme amaçlı olarak kullanılmamaktadır. Lipolitik etkili ilaçlar ile bölgesel yağlanma ve sellülit sorunlarının çözümünde, çatlak tedavisinde, deri rengini açmak amacı ile, akne ve sivilce izlerinin tedavisinde, leke tedavisinde, saç dökülmesinde ve saç ekiminden sonra ekilen saç greftlerinin daha canlı olarak çıkması amacı ile de başarılı ve yüz güldürücü sonuçlar sağlayabilmektedir.

Uygulama

İşlem süresi uygulama yapılan bölgenin genişliğine ve amaca göre değişmekle beraber 15-45 dakika arasındadır. Toplam seans miktarı 3 ila 10 arasında değişmektedir. Kaç seans olacağını önceden tahmin edebilmek için minumum 2 seans yapıp elde edilen sonuca gore karar vermek daha doğru olacaktır. Seans aralıklara yine amaca göre 10 ila 15 gün arasında değişmektedir. Tabanca ve lazer kulanımı ile ağrı yok denecek kadar azdır.

Etkinlik ve bakım

Mezoterapi uygulaması yapıldıktan sonra cilt üzerinde kısa sureli ve değişik derecelerde kızarıklıklar görülmektedir. Bu nedenle uygulamadan sonra güneş kremi kullanmak faydalı olacaktır.

Mezoterapinin etkisi hemen başlamak ile birlikte ciltteki gerçek olumlu sonuçlarının görülmesi zaman alacaktır. Bu sure ortalama olarak 1 ay olmak ile beraber, derinin yapısına ve problemlerin derecesine göre de değişiklik gösterebilir

Genellikle yaşlanma etkilerine karşı yapılan gençleştirici mezoterapi uygulamaları kombinasyonlar halinde olmaktadır ve yüzün geneline uygulanırsa daha doğal ve başarılı sonuçlar elde edilir.

 PRP

PRP tedavisi popüler bir cilt gençleştirme yöntemidir

Kanımızın temel hücrelerinden olan trombositler; kanda bulunan en küçük çekirdeksiz hücrelerdir. Trombositlerin içerdiği büyüme faktörleri sayesinde 7-14 gün içerisinde yara yerinde yeni dokular oluşur. Trombositlerin yarayı iyileştirici bu gücü, günümüz tıbbında birçok alanda kullanıldığı gibi cilt gençleştirmede de etkili bir şekilde kullanılmaktadır.

Öncelikle kişiden 10 cc kadar kan alınır, içine trombositleri aktive edici bir madde konarak 15 dk kadar santrifüjde çevrildikten sonra trombositten zengin plazma (Platelet Rich Plasma= PRP ) elde edilir. Bu plazma bol miktarda aktive edilmiş trombosit içerdiği için, bol miktarda da büyüme faktörü (Growth Factor) içermektedir. Büyüme faktörleri yara iyileşmesinde ve cilt yenilenmesinde en önemli görevleri olan maddelerdir. PRP içerisindeki büyüme faktörü miktarı, normal kanda bulunana göre yaklaşık olarak 4 kat fazladır. Yüksek miktarda iyileştirici, tamir edici faktörü içeren bu plazma sayesinde uygulama bölgesinde kollajen ve elastin artışı olmaktadır. Buna bağlı olarak da uygulama yapılan cilt bölgesi tazelenir, gerginleşir, parlaklık kazanır ve canlanır.

Kan alınıp santrifüj edilirken, uygulama yapılacak bölgeye lokal anestezik krem sürülüp, bu sırada cildin uyuşması sağlanarak ağrısız, acısız bir uygulama gerçekleştirilmiş olur. Elde edilen PRP serumu 1ml küçük enjektörler, tabancalar, lazer veya dermapen yardımı ile cilde verilir. Tüm yüz ve boyun bölgesine yapılacak uygulama yaklaşık olarak 20-30 dk kadar sürmektedir. Uygulama bittikten sonra ciltte hafif bir kızarıklık olur ve yaklaşok 1 saat içinde bu kızarıklık geçmektedir. PRP tedavisi 15 gün aralıklarla 3 seans uygulanması gereken bir tedavidir. Cilde parlaklık, gerginlik hissi kazandırır, bazen lekelere ve göz altı morluklarına da iyi gelir, kırışıklıkları azaltır.

PRP saçlı deride de iyi sonuçlar veren bir uygulamadır. Saç dökülmesini azaltır, saç kırıklarını tedavi eder, zayıf ve ince telli saçların tedavisinde kullanılır. Saç ekiminde sonra uygulanırsa ekilmiş saç kökleri daha sağlıklı, daha kalın ve daha sağlam olur. Saç greftlerinin yaşam oranlarını arttırır.

PRP içerdiği büyüme faktörleri sayesinde, uzun dönem iyileşmeyen kronik yaraların kapanmasında da etkili olarak kullanılan bir yöntemdir.

Somon DNA’sı

Cildimizin zamanla kaybettiği nemi geri kazandırmak, cilt ve hücre yenilemesini tetiklemek, saf Hyaluronik Asit ve Somon Balığı’nın sütünden elde edilen DNA molekülleri ile sağlanabilmekte ve 2 ay gibi bir süre sonucu ciltteki canlanma ve gençleşme gözlemlenebilmektedir. Cilt yenileme ve gençleştirme uygulamalarındaki araştırmalar hiç bitmese de Somon DNA aşısı ile çok ciddi gelişmeler kaydedildiğini söylemek, cilt yaşlanma sürecinin çok yavaşlatılabilmesi mümkün.

SOMON DNA NASIL UYGULANIR?

Somon DNA tedavisi, iki aşamada bilimsel olarak uygulanır. İki aşamalardan birincisi nemlendirme işlemidir, hyaluronik asit tedavisi sayesinde cildin kaybettiği nem dengesi düzene sokulur ve sonrasında asıl tedaviye başlanılabilmesi için alt yapı hazırlanır. Bu alt yapı hazırlığı yaklaşık 2 hafta sürmekte ve sonrasında asıl gençleştirme etkisi sağlayan 2 aşamaya geçilir. 2 aşamada somon balıklarının sütlerinden elde edilen serumun enjekte işlemi ile deri altına yerleştirilir, bu uygulama sayesinde aynı zamanda Uv ışınları, alkol ve sigara gibi olumsuz etkenlerden dolayı görülen protein eksiklikleri tamamlanır, bu sayede ciltte gün geçtikçe gençleşme ve canlanmalar görülür. Cilt yaşlanmasını durdurarak, gençleşme ve canlılık etkisi ortaya çıkaran bu yöntem ile yaşlanmayı cildimizden uzak tutabilmek mümkün.

Somon DNA’sı ile sağlanan cilt gençleştirme yönteminde kullanılan somon balığı sütünün yanı sıra ciltteki ihtiyaçlar doğrultusunda farklı vitamin takviyeleri de yapılabilir. Ciltteki çoğu vitamin ve protein ihtiyaçlarını sağlayan Somon DNA tedavisi, doğal onarım yapan ve cildin gençleşmesini sağlayan bir yöntemdir.

SOMON DNA GENÇLİK AŞISI KİMLERE UYGULANAMAZ?

Somon DNA ile gençlik aşısı uygulaması alerjik etkilere yol açmadığı için, geniş bir kullanım alanına sahiptir. Ancak tedbirli olmak adına bazı kişilere uygulanmaması tavsiye edilmektedir.
Bu sebeple Somon DNA tedavisi;
•Kontrol altında olmayan şeker hastalarında,
•Felç geçirme riski olanlarda,
•Kan pıhtılaşması sorunu olanlarda,
•Kalp rahatsızlığı olan ve çoklu ilaç tedavisi gerekli olan kişilerde ve,
•Hamilelerde kullanılması tavsiye edilmemektedir.

Gençlik Aşısı

 Zamanla ve güneşin etkisiyle derimizde, kollajen ve dolayısıyla nem kaybı yaşanır. Sonuçta ciltte kuruma ve kırışma meydana gelir. Hyalüronik asit derimizde bulunan ve zamanla kaybettiğimiz kollajenlerden biridir. Saf olarak üretilmiş Hyalüronik asitin deriye uygulanması sonrası deri kaybettiği kollajeni ve dolayısıyla nemi kısa sürede kazanır.

Gençlik Aşısı Nedir?

2 formüllü hyaluronik asittir. Hem volüm içeren çapraz bağlı hyaluronic asit, hem de cilde su ve nem veren saf hyaluronic asit içerir.
İçeriğinde protein ve nükleik asit içermediği için, diğer dolgulardan farklı olarak organik bir üründür. Sık tercih edime sebebi de budur!

Gençlik Aşısı Kaç Yaşından İtibaren Uygulanabilir?

20′li yaşlardan sonra Hyaluronik asit azalmaya başlar, 35 yaşından sonra bu azalma hızlanır. Hyaluronik asitin azalması, ciltte volüm ve hidrasyon desteği gerektirir.

Gençlik Aşısını Yüz Bölgesinin Hangi Bölgelerinde Tercih Ediyoruz?

Belirli bir yaştan sonra, kollegenın ve hyaluronik asitin azalmasıyla, yüzde volum kaybı ve aşağıya doğru sarkma başlar. Yüzün yukarıya yapılandırılmasını sağlayan elmacık kemikleri etrafında volüm kaybı ve göz altından aşağıya doğru torbalanma oluşur. Bu da,yüzü aşağıya sarkıtır.

Bu bölgelerdeki hacim kaybı,yüzü aşağıya sarkıtır ve yüz ifadesini asık ve yorgun gösterir! Bu hasta grubunda, gençlik aşısının bioexpander formunu kullanıyoruz.

Gençlik Aşısının Etkisi Nasıldır?

Cildin içine bol su çekerek, cilt hacmini arttırır, yüzü yukarıya doğru yapılandırır. Gençlik aşısı uygulandığı bölgede, bir çeşit sünger görevi görür.
3 adet gençlik aşısı, tek bir kutu içinde yer almakta ve tek seansda üst yanak bölgesine uygulanmaktadır.

Kalıcılık Süresi Ne Kadardır?

Gençlik aşısı formunun; hacim etkisi 6-8 ay, ciltte parlaklık, hidrasyon, elastikiyeti arttırma desteği; 12 ay sürer.

Gençlik Aşısının Göz Çevresi Formu Nedir?

Botoks istemeyen ve göz çevresi ince kırışıklıkları olanlarda, bu aşının ACP formunu kullanılıyoruz. Acp;ince kırışıklıkların içine su çekerek kırışıklıkları açıyor. Göz çevresi botoks uygulamasından 15 gün sonra göz altında kalan ince karışıklıklara da sıkça uygulanıyor. Tekrarı 6 ayda bir yapılabilir.

Gençlik Aşısının IAL Formu Nedir?

Ciltte matlık, donukluk, nem ve elastikiyet kaybı olanlarda bu aşının IAL formunu uyguluyoruz. Cilde nem, parlaklık ve elastikiyet veriyor. 15 günde 1 toplam 3 seans uygulanıyor.

Gençlik Aşısı Kimlere Uygulanmaz?

20 yaş sonrası her yaş grubuna uygulanır, kanser hastaları dışında herkese uygulanabilen bir tedavidir çünkü organik ve saf bir üründür.

Gençlik Aşısının Yan Etkileri Var mıdır?

İçerisinde allerjık reaksiyona sebep olabilecek protein ve nükleik asit bulunmadığı için son derece sağlıklı ve güvenilirdir. Yan etkisi yoktur.

Gençlik Aşısı Yaptırdıktan Sonra Yüzüm Nasıl Görünür?

Gençlik aşısı formunda yani; organik dolgu içeren formda, %20 hastada uygulama bölgelerinde morluklar olabilir fakat 5-7 günde geçer. Yüzde 80 hastada bu etki olmaz. IAL ve ACP formunda küçük mercimek büyüklüğüne ilaç damlaları olur. İlacın uygulama şekli bu şekildedir. Bu damlalar gün içinde kişiye göre değişmekle birlikte geçer. Çok nadir olmakla birlikte, cildi aşırı nemsiz olanlarda,ertesi günü geçer.

Makyaj Ne Zaman Yapılabilir?

Ertesi günü makyaj ve kapatıcı kullanılabilir.

Gençlik Aşısının Etkisi Ne Zaman Ortaya Çıkar?

Gençlik aşısı formunun etkisi, özellikle hacim ve yüzün yukarıya doğru yapılanması hemen ortaya çıkar. Parlaklık ve canlılık 7 gün içinde başlar ve aylar içinde artarak devam eder. Günde 2 litre su çıkıldığı taktirde etki daha uzun sürecektir. ACP’nin de kırışıklıkları açıcı etkisi; hemen ortaya çıkar. IAL ise, 24 saat içinde etki başlar, gözle görünür etki, 15 gün içinde ortaya çıkar.

 Göz Altı Işık Dolgusu

Yeni trend olan ışık dolgusunu son zamanlarda sıkça duyuyoruz. Bu dolgunun cilde etkisi, ışık dolgusu yaptırmanın amacı.
30’lu yaşlardan sonra cildin kendini yenileme süreci yavaşlamaya başlar. Cilt eskisine oranla daha kurudur. Göz çevresinde ilk ince çizgiler belirmeye başlar. Cilt artık eskisi kadar sıkı ve pürüzsüz değildir. Yaşlanma süreci cildi gergin ve eklemleri hareketli tutmak için gerekli olan hyalüronik asit miktarının zamanla azalması ile başlayan bir süreçtir. Belirtileri ciltte kuruluk ve kırışıklıklar şeklinde ortaya çıkar. Hyalüronik asit vücutta üretilen ve derimiz için olmazsa olmaz bir maddedir ve birçok besinden de alınabilir. Ancak tıbbi araştırmalar, gıdalarla alınmasının yeterli olmadığını göstermektedir. Bu durumun düzeltilebilmesi için cilde dışarıdan yeterli miktarda hyalüronik asit verilmelidir. Hyalüronik asit, insan vücudunda ve daha birçok canlıda doğal olarak bulunan bir polisakkarittir. Yani doğal bir şekerdir. Bu nedenle diğer sentetik dolgu maddelerine göre güvenlik profili çok yüksektir. Cilt içinde, ve kemiklerde ve kaslarda, özellikle eklemlerde bulunur. Hyalüronik asit eklemlerin kayganlığını sağlar ve kendi hacminden bin kat fazla su tutabilir. Enjekte edildiği yerde şeklini uzun süre muhafaza eder. Işık dolgusu esas olarak içeriği hyalüronik asit olan cilde ışığı yansıtma kapasitesini geri vermek için üretilmiş mezoterapi ve dolgu tekniklerini birleştiren patentli yepyeni bir konseptdir. Diğer dolgu maddelerinden farklı kılan en önemli nokta ışık dolgunun içeriğidir. Bu içerik hyalüronik asit ve yeniden yapılandırma kompleksinden (8 amino asit, 3 antioksidan, 2 mineral ve 1 vitamin) oluşmaktadır. Amino asitler, vitamin ve mineraller hücre korunması için yeniden yapılanmaya yardımcı olur. Sonuç olarak ışık dolgusu cildin nem ve elastikiyetini artırır, cilt canlanarak parlaklaşır ve elastikiyetini geri kazanır.

  1. Gözaltı ışık dolgusunun etkileri nelerdir? Kalıcılığı ne kadar sürer?
    Gözaltı ışık dolgusu öncelikle gözaltı çukurunun güvenli bir şekilde düzeltilmesini sağlar. Bu bölge için üretilmiş özel bir dolgu maddesidir. Ayrıca içindeki yeniden yapılandırma kompleksi sayesinde göz çevresi derisinin kalitesini yüksek oranda artırır. Gözaltı ışık dolgusu göz çevresinin gençleştirilmesi, morluk ve halkalanmaların giderilmesi için uygulanır. Yapılan klinik çalışmalar hastaların çoğunluğunun enjeksiyondan 12 ay sonrasında bile uygulamadan son derece memnun olduklarını ve yakınlarına tavsiye ettiklerini saptamıştır.
  2. Gözaltı Işık dolgusunu ne tip hastalar kullanabilir?
    Gözaltı ışık dolgusu özellikle gözaltı çukuru belirgin olan hastalar için idealdir. Bunun dışında daha önce belirttiğim gibi gözaltı derisinin yapılanmasını sağlayarak göz çevresinin gençleşmesine, gözaltı morluk ve halkalanmaların azalmasına büyük katkı sağlar. Bazen aşırı pigmentli koyu göz halkaları ve büyük gözaltı torbaları olan hastalar bu tedaviden fayda görebilirmiyim diye müracaat ediyorlar. Bu hastalar için tedavi cerrahi olabilir. Bunun için mutlaka hekimin önerisine uyulması gerekmektedir.
  3. Gözaltı Işık Dolgusu ile Işık Dolgusu arasındaki fark nedir? Bu iki ürün hangi bölgelere uygulanır?
    Işık dolgusu özel içeriği sayesinde cilt nemlendirilmesi, antioksidan koruma ve cildin yeniden yapılandırılmasını hedefleyen bir mezoterapi yöntemidir. Yüz, boyun, el üzeri ve dekolte bölgesinin gençleştirilmesi, yenilenmesi ve onarımı ile ilgili olarak yardımcı olmaktadır. Gözaltı Işık Dolgusu ise gözaltı çukurunun doldurulması ve göz çevresi cildinin gençleştirilmesi, yeniden yapılandırılması, morluklar ve halkalar için uygulanır. Özellikle yüz ve göz çevresinde her ikisinin kombine uygulamasıyla maksimum sonuçlar alınmaktadır.
  4. Işık dolgusunun kalıcılık süresi nedir? Ne kadar sıklıkla tekrarlanmalıdır?
    Hastadan hastaya değişmekle birlikte ışık dolgusunun kalıcılık süresi ortalama 6-8 ay civarındadır. Bu süre sonunda tekrarlanmalıdır. Tekrar uygulamalarda kalıcılık süresi artacaktır. Göz çevresini gençleştirmek, halkalar ve morluklar için uygulanan gözaltı ışık dolgusunun etkisi 12-18 ay sürmektedir.
  5. Işık dolgusunun kaç seans yapılması gerekir?
    Işık Dolgusu için 3 hafta aralıklarla 3 seans önerilir. ilk seanstan itibaren gözle görülür sonuçlar ortaya çıkar. Gözaltı Işık Dolgusu için çoğu zaman tek seans yeterli olur. Hastaların küçük bir kısmında bir ay sonrasında rötuş gerekebilir.
  6. Işık dolgusu ne kadar sürüyor, uygulamadan sonra kişi hemen işine ve sosyal hayatına dönebiliyor mu?
    Uygulama yaklaşık 15 dakika sürüyor. İnce uçlu iğnelerle deri altına enjekte edilmesi dolayısıyla sonrasında şişlik, kızarıklık oluşmadan günlük hayatınıza kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz.
  7. Yüz hatlarını belirginleştirmek ve yaşlanmanın belirtilerini ortadan kaldırmak için makyaj kadınların çözüm yolu. Işık dolgusu ile yüze daha taze bir görünüm kazandırmak mümkün mü? Daha az makyaja ihtiyaç duyulur mu?
    Işık dolgusu isminden de anlaşıldığı üzere cildin nem ve elastikiyetini artırması sebebi ile cilde canlılık ve parlaklık verir. Ayrıca yüz ovalini toparlaması sebebi ile hatlar daha belirgin ve duru görünür. Cilt nemini geri kazanır, doğal ve sağlıklı görünüm vermesi sayesinde daha az makyaja ihtiyaç duyulabilir.

 

Dövme Silme

Dövme silme tedavisi için en etkili yol nedir?

Dövme sildirme işleminde kullanılan en etkili yol lazer tedavisidir. En uygun lazer ise; pico saniye Q-switched Nd:yag lazerdir. Diğer kullanılan lazerler ya da IPL gibi yüksek atımlı ışık sistemleri hem dövmeyi iyi çıkarmaz, hem de yanık izinden daha kötü bir görünüm oluşturabilirler.

Lazerle dövme silme nasıl olur?

Lazerler kısa atımlı yoğunlaştırılmış ve belli bir bölgeye dağılmadan konsantre olan ışık enerjisi üretirler. Bu ışık derinin üst tabakalarına zarar vermeden geçer ve seçici olarak dövmeyi oluşturan pigmentler tarafından absorbe edilirler.

Lazer ışını ile cilt içine çökmüş dövme boyası parçalanarak hücre dışına çıkar ve vücuttaki çöpçü hücreler yardımıyla toplanarak atılır. Bu süreç için seans aralarında 3-4 hafta kadar süre bırakılmalıdır. Ortalama 7-8 seans dövmenin tamamen çıkması için gerekebilir.

Lazerle Dövme Silme İşleminde Kullanılan Cihazlar

Dövme silme uygulamalarında dövmeyi oluşturan pigmentlerin renklerine göre farklı tipte lazer cihazları kullanılabilir. Dövme çıkartmak amaçlı üretilen dört tip lazer cihazı Q-Switched (Q-anahtarlı) adı verilen bir teknolojiye sahiptir. Bu teknikle kısa ve yüksek enerji içeren ışın atımlar yapılır.

  1. Q-switched Ruby,
  2. Q-switched Alexandrite,
  3. Q-switched Nd: YAG, bu sınıf lazerlerde en yeni sistemdir ve özellikle kırmızı, mavi ve siyah renk içeren dövmelerin silinmesinde kullanılır.
  4. Pico saniye Q-switched Nd: YAG, Pico saniye lik bir zaman diliminde (saniyenin 1 trilyonda biri) atım yapan sistem, nanosaniye atımlı lazerlere oranla, özellikle dövme silmede daha efektif sonuç almanız için teknolojisi güncellenmiştir.

Dövme tamamen çıkar mı?

Lazerle dövme silme % 95 oranında başarılı sonuç verir. Bir dövmenin kaç seansta çıkacağı bir çok faktöre bağlıdır. Bu faktörler;

  1. Dövme boyasının lazer ışınına olan duyarlılığına; Bazı dövmeler 3-4 seansta çıkabilirken, bazı dövmeler 10 seansa kadar uzayabilir.
  2. Rengine; Siyah ve kırmızı renkler ise en kolay silinenlerken, mavi ve yeşil dövmelerin rengi açılabilir ya da tamamen çıkabilir. Sarı ve yeşil renkler lazerle dövme silmek en dirençli olanlardır.
  3. Dövmeciye; Amatör dövmeler daha kolay, profesyonel dövmeler geç çıkar.
  4. Dövmenin yoğunluğu ve derinliğine; İnce çizgi şeklinde yüzeyel dövmeler daha kolay çıkarken, yoğun boyalı ve derine kadar uzanan dövmeler daha geç çıkar.

Her renk dövme çıkar mı?

Her bir renk dövmeyi çıkarmak için ayrı bir dalga boyu lazer başlığı gerekmektedir.
Siyaha 1064 nm, yeşile 650 nm, sarı-maviye 585 nm ve kırmızıya ise 532nm dalga boyu içeren lazer başlığı kullanılması ile iyi bir sonuç alınabilir.

Lazerle Dövme Silme İşlemi Ağrılımıdır?

Dövmelerin gerek yaptırılması gerekse sildirilmesi süreçlerinin çok konforlu olduğu söylenemez. Lazer cihazının güçlü ışın atımları deri ince lastik çarpmış gibi hafif bir hise neden olur.

İyileşme dönemi nasıldır ?

Kişinin günlük aktif yaşantısını etkilemez. İlk birkaç seansdan sonra lazer uygulanan dövmeli alanda kızarıklık ya da kabuk oluşabilir. Genellikle 3-7 gün içinde geçer, Lazerle dövme tedavisinden hemen sonra bölgeye antibakteriyel bir krem uygulanır. Tedaviden bir gün sonra duş alınmasında sakınca yoktur ancak bölge sertçe ovulmamalıdır. Tedaviden sonra bir kaç gün bölgede güneş yanığı hissi duyulur ve bir kaç hafta kızarıklık devam eder.

Dövme silmeden sonra iz kalır mı?

Uygulanan alanda genellikle herhangi bir iz kalmaz. Nadiren tedavi edilen bölgede hiperpigmentasyon (renk koyulaşması) veya hipopigmentasyon (renk açılması) görülebilir. Ancak o bölgede belirgin bir iz ya da kötü bir görünüm oluşmaz. Tedaviden sonra bölgede enfeksiyon olabilir veya çok nadiren yara izini andıran bir iz kalabilir.

Karbon peeling

Karbon peeling nedir?

Ciltteki gözeneklerin küçültülmesini ve böylelikle cildin daha sıkı bir forma girmesini sağlayan, lazerli bir uygulamadır. Karbon peeling uygulamasında koyu renkli cilt tonuna sahip kişilerde lazer uygulamasını kolaylaştıran karbon sıvısı kullanılmaktadır. Bir nevi cilt yenileme, cildin canlanmasını, sıkılaşmasını sağlayan bir işlemdir.

Karbon Peeling Nasıl Uygulanır?

Karbon peeling uygulamasının bazı aşamaları bulunmaktadır. Bu aşamaların ilki, cildin temizlenmesidir. Cilt temizliği yapılmadan karbon cilt yenileme uygulaması yapılırsa, güzel sonuçlar alınamamaktadır. Cilt temizliği güzel bir şekilde yapıldıktan sonra cildin üzeri tamamen karbon sıvısı ile kaplanır. Karbon sıvısının kullanılmasının nedeni, lazerin cilt rengini değiştirici bir etkiye sahip olmasıdır. Eğer karbon sıvısı kullanılırsa, cilt tonu eşitlenir ve tedavi için uygun rengi alması sağlanır. Bu aşamada cildin sıvıyı güzel bir şekilde emmesi beklenir. Karbon peeling etkileri, sıvı emilimi ne kadar iyi olursa o kadar başarılı sonuçlar verir.

Cilt karbon sıvısını emdikten sonra da lazer atışları kullanılarak tarama işlemine başlanır. Burada lazer atışlarının şiddeti çok yüksek olmamakla beraber, cilt tonuna göre ayarlanabilmektedir. Bu işlem, cildin altında bulunan kolajen gibi maddelerin sentezini tetikler ve gözeneklerin sıkılaşmasını sağlar. Cildin daha parlak bir görüntüye sahip olmasına da yardımcı olur. Ayrıca bu işlem sayesinde cilt dokusu belli bir elastiklik kazanır böylece daha sağlıklı bir hale gelir.

Karbon Peeling Uygulamasının Avantajları Nelerdir?

Karbon cilt yenileme uygulamasının ilk avantajı ciltte herhangi bir soyulma yapmadan dokuların yenilenmesini sağlamasıdır. Genelde peeling uygulamaları özellikle kuru ciltlerde daha fazla kuruluğa yol açmaktadır. Bunun sebebi de cildin üzerindeki gerekli tabanın da soyulmasına neden olmalarıdır. Fakat karbon peeling uygulaması direkt olarak cildin altındaki bazı enzim ya da maddelerin aktifleştirilmesi mantığı ile çalışmakta ve cildi soymamaktadır.

Karbon cilt sıkılaştırma işleminin avantajlarının bir diğeri ise cildin yağ ve nem dengesini düzenlemesidir. Özellikle kış aylarında ciltte gereken nem depolanmadığı için cilt kuruluğu ve kırışıklıklarına yol açmaktadır. Bu sorunlar da karbon peeling ile çözülebilir.

Cildinde ton farklılıkları olan kişiler de karbon peelingten yararlanabilir. Karbon sıvısı sayesinde ciltteki renk eşitsizlikleri daha dengeli bir hale getirilir.

Son olarak genellikle lazer uygulamaları yaz aylarında yapılamasa da karbon cilt yenileme yılın 4 mevsimi yapılabilmektedir.

Karbon Peeling Uygulaması Ne Kadar Sürede Yapılır?

Bu uygulamayı yaptıran kişilerin en çok sorduğu soru “karbon peeling uygulaması kaç seans sürer?” sorusudur ve bu genellikle cilt tipi ile tonuna bağlı olarak değişmektedir. Her seans genellikle 15 – 20 dakika sürmektedir ve aralarında 1 hafta bulunan 4 – 5 seans yeterli olmaktadır. Fakat cilt sorunları çok fazlaysa seans sayısı 10’a kadar çıkarılabilmektedir.

İlk seanslarda çok fazla etkisi görülmese de ilerleyen seanslarda cilt daha parlak ve sağlıklı bir görüntüye sahip olmaktadır. Eğer seanslar düzenli olarak yapılırsa, en başarılı sonuçlar alınabilir. Bu süreçte kişilerin de cilt sağlıklarına dikkat etmeleri ve süreci bozacak hareketlerden kaçınmaları gerekmektedir.

Karbon Peeling Uygulamasının Yan Etkileri Nelerdir? Riskli Midir?

Uygulama boyunca lazer ışığı hem düşük seviyede hem de sadece iyileştirme amacı ile kullanıldığı için, karbon peeling yan etkileri olan bir uygulama değildir.

“Karbon peeling riskleri olan bir uygulama da değildir. Sadece öncesinde cilt için gerekli testlerin yapılması, cilt tonunun belirlenmesi çok önemlidir. Çünkü uygulama bu seçeneklere göre yapılmaktadır.”

Picotech lazer cihazımız, leke ve çil tedavilerinde, porselen bebek uygulaması ile cilt tonunu güzelleştirmede, karbon peeling ile sivilce izlerinde etkili ve güvenlidir.

Leke Tedavisi

Leke nasıl oluşur ve Leke tedavisi nedir ?

 Leke aslında cildimize renk veren melanin pigmentinin bir bölgede normalden fazla olması nedeniyle oluşur. Lekeler; doğumsal, güneşe, gebeliğe, ilaca ve diğer birçok faktöre bağlı olarak oluşabilir. Yine cilt içinde yüzeyel ya da derin yerleşimli olabilir.

Cilt Lekeler yüzeysel mi derin midir?

Öncelikle lekenin derin mi yoksa yüzeyel mi olduğu tespit edilmelidir. Çoğu leke cildin hem yüzeyel hem de derin tabakasındadır. Bu yüzden leke tedavisinde genellikle kombine tedaviler daha iyi sonuçlar vermektedir. Bu yüzden sadece peeling yaparak

Leke Tedavisi Neden Gereklidir?

Cilt leke tedavisi yaptıranlar, doğuştan lekesi bulunanlar ya da çeşitli faktörlere bağlı olarak zamanla leke oluşumu yaşayanlar olarak iki grupta değerlendirilebilir. Melonosit ya da melanin adı verilen renk pigmentleri, derinin gerçek tonunu belirleyen unsurdur.

Hormonal değişiklikler, güneş, ilaç kullanımları gibi farklı nedenlere bağlı olarak, melanin pigmentlerinin artması ile cildin belirli bölgelerinde koyu renk tabakaları oluşur. Özellikle cildin görünen yerlerinde olmasından dolayı kişilerin bu lekeleri yok etmek veya en az görünür biçimde sildirmek istemesiyle, tedavi uygulanır.

Ciltteki Lekelerin Oluşumu Önlenebilir mi?

Leke tedavisi kremleri kullanmak kalıcı olmayan lekelerin önlenmesinde başarılı sonuçlar verebilir. Güneş koruyucular kullanmak, uzun vadede güneşe bağlı lekelerin oluşmasını önler. Doğrudan güneş ışınlarına maruz kalmamak ta önemlidir. Özellikle yüz bölgesinde yapılan ağda epilasyonları ve sonrasında uygulanan yağ kullanımlarından özen gösterilmelidir. Kalıcı lekeler için ise uzman tedavisi gereklidir.

Ciltteki Lekeler Nasıl Belirlenir?

Leke tedavisinde öncelikle lekenin hangi gruba ait olduğu, türü, boyutları ve genel özelliklerini belirleriz. Her cilt lekesi farklı görünüm ve biçimdedir. Bu lekeleri şu şekilde tanımlayabiliriz;

  • Doğum Lekeleri

Bu leke türleri, bedenin farklı bölgelerinde oluşan hamilelik kaynaklı lekelerdir. Ota nevüs ve Ito nevüs olarak tanımlanırlar.

Ota Nevüs; yüz bölgesinin yan kısımlarında, göz etrafında, alın bölgesi ve kulak çevresinde oluşabilen koyu renkli lekelerdir. Siyah ya da siyaha dönük mavi rengindedirler.

Ito Nevüs: aynı renk tonlarında olan, doğum ardından birkaç ay itibariyle oluşan lekelerdir. Daha çok sırt yüzeyi ve omuzlarda görülebilir, az sayıda olduklarında önemli değildir.

  • Melazma Lekeleri

Hormonal değişikliklere bağlı olarak oluşan lekelerdir. Özellikle hamilelerde görülebilen ve hormon hapları, gebelik önleyici hapların kullanımında oluşurlar. Genellikle üst yüz bölgesinde, yanak civarı ve bıyıklarda oluşan, keskin hatlı lekelerdir. Yüzdeki leke tedavisi için danışan kadın ve erkeklerde, silinebilir leke gruplarına dahildir.

  • Solar Lentigo Lekeleri

Zamanın bıraktığı izler de diyebiliriz. Özellikle yüz ve ellerde oluşan kahve tonlarındaki, farklı şekillerde oluşan kimi zaman da kabarık olan leke türleridir. Yaşlanma lekesi olarak bilinirler.

  • Hiperpigmentasyon Lekeleri

Postinflamatuar hiperpigmentasyon lekeleri, cilt dokusuna zarar verme nedeniyle oluşur. Dokuların tahriş edilmesi, yüzeylerinin koparılması, kaşımak gibi nedenlere bağlı olarak özellikle kıl köklerine uygulanan ağdalar, cımbızla alma gibi yöntemlerin doğru yapılmamasından kaynaklanır.

  • Çil

Genetik faktörlere bağlı olarak cilt üzerinde noktalar halinde görülen turuncu- kahve tonlarındaki lekelerdir. Çocukluk çağlarında genellikle tamamı oluşan ve güneş ışınlarına doğrudan temas ile renkleri koyulaşan leke çeşitleridir. Özellikle beyaz tenlilerde ve kızıl saçlılarda daha çok görülür.

lekeleri geçirmek ya da azaltmak çoğu zaman fayda sağlamaz.

Leke tedavisinde kullanılan yöntemler nelerdir

Kliniğimizde uygulanan leke tedavileri;

  1. Karbon peeling ; Ciltte melanin hücre sayısını düşürerek lekelelerin açılmasını sağlar. Genelde 1 veya 2 hafta aralıkla 6-8 seans uygulanır. Ciltte yenilenme, canlanma ve parlama sağlayarak cildin daha iyi görünmesine neden olur.
  2. Glikolik Asit peeling ; Cildin yüzeyel tabakasındaki melanin pigmentini azaltmay amaçlar. Uygulama % 70 oranında glikolik asit peelingi ile yapılmaktadır. Seri seanslar ile cildin yüzeyel , orta tabakadaki lekelerde ciddi ve kalıcı açılmalara neden olur.
  3. CO2 fraksiyonel lazer; Bu lazer ciltte tam kat bir yenilenme sağlandığı için hem derin hem de yüzeyel lekelerin azaltılmasında oldukça etkilidir. Genellikle leke tedavisinin başlangıcında 1-2 seans uygulanması yeterlidir.
  4. Pico saniye Q-swidged Nd Yag Lazeri ; Cildin özellikle derin tabakalarında olan fazla melanin içeren hücrelere oldukça etkilidir. Normal cilt renginde olan melanin pigmentini etkilemez.  (1) veya (2) hafta ara ile sonuca göre (6) – (10) seans sürer.
  5. Thulium akıllı lazer en güncel lazer teknolojilerinden birisidir. 1927nm dalga boyuna sahip fraksiyonel bir lazerdir. Melazma tedavisinde ise ilk defa 2011 yılından itibaren kullanılmaya başlandı. Akıllı lazer, BB lazer, lavieen lazer, tülyum lazer olarak da yaygın şekilde bilinir Lavieen (1927nm) iyi bilinen bir BB lazer’dir, belirgin beyazlaştırıcı/aydınlatıcı sonuçlar sunar.

Dikkat çekici sonuçları ile, tedavi sonrası süreç gerektirmeyen Sub ablatif cilt yenileme ve gençleştirme lazeridir. Ayrıca, LAVIEEN ayarlanabilen enerji yoğunluğuna göre kırışıklık, Geniş gözenek, Melazma, Pigment lezyonları, tedavileri için kullanılır. Epidermal bazal tabaka üzerinde bir sürü melanosit ve melanin bulunur,pigmentasyon tedavi etmek için, subablatif LAVIEEN sistemi epidermal bazal tabakada etkili lazer sistemidir.

Özellikleri

BB Lazer – hızlı ve etkili cilt beyazlaştırma etkisi melazma ve dermis-epidermis birleşim noktalarındaki pigmentasyonda yüksek etkili tedavi olanağı sağlar. Atım süresi ve atım seçenekleri sayesinde tedavilerde dokuda ablatif ve ablatif olmayan tedavi etkiler sağlanabilir.

Bölgesel zayıflama

Günümüzde bölgesel yağlanma ve selülit birçok bayanın ortak sorunudur. Kişiler ameliyat olmadan bölgesel olarak incelme ve selülitli görünümden kurtulmak istemektedirler. Estetik sektörü bu sorunu çözmek için başarılı sonuçlar veren cihazlar geliştirmeye çalışmaktadır. Araştırmalar sonucu bu sorunlara kombine tedavi programlarının daha iyi sonuç verdiği gözlemlenmiştir. Ameliyatsız bölgesel zayıflama yöntemi olarak kliniğimizde 2 yöntem kullanılmaktadır.

Bölgesel Zayıflama Yöntemleri

  1. Ultrason ile kavitasyon,
  2. Soğuk lipoliz

Bu yöntemlerin kombine uygulanması bölgesel zayıflamada en iyi sonucu verir.

Ultrasonik Kavıtasyon

Bir Seansta 1-12 cm incelme sağlayabilir. Bu değişkenlik kişilerin ciltaltı yağ dokusu kalınlığı ve uygulamaya verdiği cevaptaki değişkenlik nedeniyledir. Çünkü bir hastada bel çevresinde tek bir kür ile ortalama 3-4 cm incelme olurken, bir başka hastada aynı işlem daha fazla ya da daha az bir incelme yaratabilmektedir.

Ses dalgaları ile cilt altı yağ dokusunu parçalar, Ultrason ayrıca selülit azaltıcı ve cilt toparlayıcı ve düzleştirici programları da içerir.

Bölgesel Zayıflama İçin Uygun Adaylar;

  • Daha önceki uygulamalardan sonuç alamayanlar,
  • Ameliyat olmak istemeyenler,
  • Selülitlerinin azalmasını isteyenler,
  • Diyet ve egzersize rağmen bölgesel yağlarından kurtulamayanlardır.

Ultrason ile bölgesel yağlanma ve selülitte hemen hemen her kişide gözle görülebilen düzelme ve incelme elde edilir. Uygulama esnasında ağrı sızı olmaz, kişi aynı gün normal yaşantısına dönebilir. Bir kür tedavi 8 seanstır. İlk 6 seans haftada 2 kere, diğer seanslar haftada bir uygulanır. Her seans 1 saat sürer.

Soğuk Lipoliz

Soğuk lipoliz bölgesel incelme yöntemleri arasında son zamanlarda popüler olan bir uygulamadır. Soğuk lipoliz cihazının uygulama cebi içinde soğutulan cilt altı yağ dokuları dondurularak, lenf yoluyla vücuttan atılmaları sağlanır. Tek bir uygulama ile %10-40 oranında bir bölgesel incelme elde edilebilir. Etkinlik uygulamadan 45-60 gün sonra ortaya çıkar. İşlem tekrarlanabilir. En sık karın, popo, basen ve kol bölgelerine uygulanır. Ameliyatsız bölgesel incelme isteyen hastalarda iyi bir seçenektir. Ultrasonik kavitasyon yöntemi ile beraber tedavi protokolü oluşturulması hem bölgesel incelme de hem de cilt kalitesinin artırılmasında daha iyi sonuçlar elde edilmesini sağlar.

Lazer epilasyon

Yeni nesil “Buz LAZER” ile ağrısız ve hızlı bir şekilde aşırı kıllanma (hirsutizm hipertrikoz ve PKOS) durumlarından birkaç seanslık tedavi ile kurtulmanız mümkün. “Buz lazer” diğer lazer tiplerine göre koyu ten rengine sahip kişilerde ve yüz bölgesinde rahatlıkla kullanılabilir.

Lazer Epilasyon

Vücut tüylerinden kalıcı olarak kurtulmak adına yapılan Lazer epilasyon için kullanılan üç adet lazer tipi kullanıldığı bilinmektedir, bunların çeşitleri Alexandirite, diod, nd yag lazerlerdir. (IPL) yani yüksek atımlı ışık sistemleri de epilasyon amaçlı uygulamalarda kullanılmasına rağmen, lazer değildir ve başarındaki oranları oldukça düşüktür.

Buz Lazer Epilasyon ile Tüylerden Kalıcı Olarak Kurtulmak Mümkün mü ?

Vücuttaki kıl tipi ve kök derinliğine göre epilasyondaki lazerin etkisi farklılık göstereceği için uygun cihazların kullanımı oldukça önemli olacaktır. Alexandrite açık tenli kişilerin koyu tüylerinde etkiliyken, Nd yaq koyu tene sahip ayva tüyü, derin ve sert kıllar da oldukça etkilidir. Özellikle bedenin yüz ve kol önlerinde olmak üzere yüzeysel yerleşimli sert ve kalınlaşmış kıllar, ayva tüyü diye bilinen ince zayıf tüyler toplu halde bulunabilirler.

Lazer Epilasyon

Her kıl kökünün bir yaşam siklusu vardır. Kıl anajen yani büyüme evresinde ciltte gözle görülür düzeydedir. Telojen yani dinlenme fazında ise cilt altında kıl kökü gizlidir, yani cilt yüzeyinde görünen kıl yoktur. İşlem esnasında lazer ışını sadece gözüken kılların köklerine etki eder. Yani büyüme evresindeki kıl kökleri etkilenir. Dinlenme fazındaki kökler ise ancak büyüme fazına geçince lazerden etkilenirler.

Bölgelere ve Kıl Tipine Göre Lazer Epilasyon Uygulamasının Aralıkları ve Sıklıkları

Epilasyon Bölgesi Büyüme evresindeki kıl yüzdesi Dinlenme evresindeki kıl yüzdesi Büyüme evresindeki süre Dinlenme evresindeki süre Kıl kökü derinliği
Koltukaltı  30 70 4 ay 3 ay 3.5-4.5 mm
Bikini bölgesi 30 70 4 ay 3 ay 3.5-5 mm
Kol 20 80 13 hafta 18 hafta 2-4.5 mm
Bacak 20 80 16 hafta 24 hafta 2.5-4 mm
Bıyık bölgesi 65 35 16 hafta 6 hafta 1-2.5 mm

Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı gibi ciltte gözle gördüğümüz kıl oranı aslında o bölgedeki toplam kıl köklerinin % 20-30’dur. Her lazer atımı sonrası bu kıl kökleri tahrip olur ve yeniden çıkmaz. Ama cilt altında görülmeyen kıl köklerinin bir kısmı yeniden ciltte belirmeye başlar ve her seans lazer atımı sonrası bu gözüken kıllar bir daha çıkmamak üzere dökülür. Bu yüzden seanslar halinde yapılmaktadır.

Lazer epilasyon seansları dört sekiz hafta aralıklarla yapılabilmektedir. Seans sayıları uygulanan bölgelere göre değişmekle birlikte ortalama 4 ile 10 seans sürmektedir.

Ankara’da Lazer epilasyon yapan uygun statüde merkezler var mıdır?

Sadece yasaların izin verdiği statüdeki merkezlerde kliniklerde yapılabilmektedir. lazerli epilasyon fiyatları hakkında doğru bilgi için doktorunuza muayene olmanız gerekmektedir.

Sadece yasaların izin verdiği statüdeki merkezlerde kliniklerde yapılabilmektedir. lazerli epilasyon fiyatları hakkında doğru bilgi için doktorunuza muayene olmanız gerekmektedir.

Lazer epilasyon Hangi Bölgelerde Kullanılır?

Uygulama yapılacak bölgeye göre seçilebilir. Bacaklar, kollar ve koltuk altları, üst dudak, çene ve yanaklar, bikini bölgesine uygulanabilir. Son yıllarda özellikle erkeklerinde tercih ettiği bir yöntem olarak sırt ve göğüslerde de kullanılıyor.

Lazer epilasyonda Hedef Nedir?

Tıbbi bir teknik olarak nitelendirilen lazer epilasyon sisteminde, ışınlar her bir kıl köküne ulaşır. ışık demeti formatında salınan ışınların her biri bir köke ulaşarak, doğrudan ve direkt hedef alır. Lazer ışınının odağında, melanin bulunur. Yani hem tene hem de kıllara koyu rengi veren pigmenttir.

Lazer epilasyon İçin Neden Fazla Seans Gereklidir?

Tek seansta bitirilmemesinin nedeni, lazer ısı yoğunluğunun canlı dokulara zarar vermemesidir. ışın doğrudan kıl folikilüne etki eder. Tamamen yok edilmesi için cilt tipine ve uygulama bölgesine göre farklı seanslar uygulanır.

Lazer epilasyon Yaptırmak Zararlı mıdır?

Zararları olmaması için doktor kontrolünde ve nitelikli cihazlar ile yapılması gereklidir. Cilt türünün tespit edilmesi ve buna bağlı olarak doğru ışın, enerji ve seansta uygulama yapılması sağlandığı takdirde, herhangi bir sakıncası olmadığı belirtilir.

 

Lazer epilasyon fiyatları nasıl belirlenir?

Uygulama yapılan sağlık veya güzellik merkezine göre fiyatlarda değişiklik olabilir. Kullanılan teknoloji, seans sayısı, uygulama yapılacak bölge veya tüm beden paketlerine göre fiyatlar belirlenir. Seans ücretlerine nazaran, paket fiyatları almak daha avantajlı olur.

Hamile iken Lazer epilasyon Yapılabilir mi?

Hamilelik sürecinde yapılmasının bebeğe herhangi bir zararı olmadığı belirtiliyor. Gebelikte uygulanması için öncesinde bilgi alınmalıdır.

Lazer ışınları, dokuların içine etki etmez ve röntgen ışınlarından farklıdır. Fakat hamilelik sürecinde hormon değişiklikleri nedeniyle kıllarda farklılık, hamilelik sonrası veya sürecinde dökülme gibi sorunlar olabilir. Dolayısıyla hamilelikte lazer epilasyon uygulamasını yapmıyor, hamilelik sonrası için hizmet veriyoruz.

Lazer epilasyonda riskler?

Herhangi bir risk teşkil etmemekle birlikte tüylerin yok edilmesinde ortalama %80 ila 85 oranında etkili olduğu belirtilmelidir. Tespit edilen herhangi bir yan etkisi yoktur. Uygulama sonrasında oluşmuş şişlik ya da kızarıklıklar, birkaç saatte geçer. Ten renginde açıklık ya da koyuluk meydana gelebilir fakat bu geçici bir durumdur. Esmer ve koyu tonda cilt yapısına sahip olan kişilerde, deneyimli uzmanların uygulama yapması önemlidir. Çok sık görülmese de su toplaması, kabarma benzeri etkiler görülebilir.

Lazer epilasyonda en ideal zaman?

Erkek ve kadınlarda genellikle sonbahar, kış ve ilkbahar aylarında yapılır. Yaz aylarında uygulanması çok tercih edilmez. Yenilenen teknolojiler sayesinde yaz mevsiminde de yapılabilen epilasyon uygulamalarında, özellikle yüz epilasyonları ve güneşte kalan kısımlar dışında tüm bölgelere, istenilen her dönemde uygulama yapılabilir. Lazer sonrası ilk birkaç gün güneşten korunmalı sonraki günlerde ise güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır.

Erkekler Lazer Epilasyon Yaptırabilir mi?

Erkeklerde Tüm vücuda yapılabildiği gibi kadınlardan farklı olarak sırt göğüs ve sakalları için rahatlıkla uygulanabilir.

Cilt Bakımı

Cildimiz vücudumuzun elbisesidir. Bu elbise belli bir süre sonra eskimeye ya da bakımsızlıktan bozulmaya başlar. Özellikle 30’luu yaşlar cilt yaşlanmasının ilk bulgularını verdiği yaşlardır. Cildin hem yaşlanmasını geciktirmek hem de daha iyi görünmesini sağlamak cilde düzenli aralıklarla yapılan cilt bakımı ile sağlanır.

Cildimiz çevresel etkenler ve ciltteki sekresyonlar nedeniyle yıpranır. Zamanla cildin hava almasını sağlayan gözenekler tıkanır, ciltte siyah noktalar ve tıkaçlar oluşur. Cilt mat bir görünüm kazanır ve cansızlaşır. Özellikle cildi yağlı olan ya da akneli cilde sahip kişilerde bu süreç daha hızlıdır.

Cilt Bakımı Nasıl Yapılır?

Cildin oksijenlenmesini ve beslenmesini aktive etmek için cildin üstündeki ölü tabakanın ve cilt gözeneklerini tıkayan sebumların ciltten temizlenmesi gerekir. Bu sayede cilt daha canlı ve güzel bir görünüm kazanır.

Herkes zaten kendi cildine bakım yapar ya da bir güzellik salonunda cilt bakımı yaptırabilir. Ama profesyonel uygulanan cilt bakımı hem cildin daha iyi bir görünüm kazanmasını sağlar hem de cildin yaşlanma sürecini engeller ve geciktirir. Çünkü kullanılan ürünler ve cihazlar cildin derin tabakalarına kadar etki eder ve cildin tam kat fayda sağlamasını sağlar. Profesyonel yapılan bir cilt bakımı en az 1-1.5 saat sürer. Ayda bir kez yapılması cildin canlılığının korunması ve yıpranmasının önlenmesi açısından faydalı olacaktır.

Cilt bakımında ilk basamak cilt temizliği ile başlar. Cildin iyi bir oksijenasyonu ve nemlendirilmesi ile devam edilir. Cilde uygulanan peeling ile bakım tamamlanır. İşlem sonrası mutlaka güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır.

İyi bir cilt bakımı ile elde edilen faydalar;

  • Cildin ölü tabakaları temizlenir,
  • Cilt gözenekleri açılır ve komedonlar temizlenir,
  • Cilt nemlendirilir,
  • Cilt kanlanması ve beslenmesi artar,
  • Cilt oksijenlenmesi artar,
  • Peeling ile cilt yenilenir,
  • Büyüme faktörü ve yenileyici kompleks içeren ürünler cildin yenilenmesini sağlar.

İyi bir klinikte yapılan düzenli cilt bakımları ile hem cildinizin yıpranmasını önleyebilir hem de daha genç gözükmesini sağlayabilirsiniz. Ankara’da bulunan kliniğimizde lazer ile de cilt için gerekli bakım ve tedavileri uygulamaktayız.

Cilt bakımını kendimize yapılan ve cildimizin ihtiyacı olan bir uygulama olarak görmek ve cildimizi hem korumak hem de yaşlanmasını geciktirmek için yapılan bir işlem olarak değerlendirmek gerekir. Cilt bakımından sonra ciltte tespit edilen problemler ve tedavileri hakkında hasta bilgilendirilmelidir.

Cilt Bakımı Çeşitleri Nelerdir?

Cilt bakımı uzman kişiler tarafından profesyonel ürünlerle yapılmalıdır. Cildin sağlıklı dokusunun korunması ve cilt problemlerinin oluşmaması için uygulama öncesinde cilt analizi mutlaka yapılmalıdır. Cilt yapısı ve temel özelliklerine göre bakım ürünleri ve bakımı yapılmalıdır. Genellikle uygulanan cilt bakım türleri şu şekildedir;

  • Klasik Cilt Bakımı

Standart cilt bakımı olarak nitelendirilebilen uygulama, kişinin cilt yapısına göre yapılır. Klasik yöntemlerle önce cilt temizlenir. Tonik ve cilt türüne uygun peeling ile derinlemesine temizlik yapılır. Ardından buharda bekletilerek siyah noktaların temizlenmesi işlemi yapılır.

Kullanılan profesyonel cilt bakımı ürünleri ile cildin ihtiyacına göre maske uygulanır. Göz çevresinin bakımı ve sonrasında serum uygulanarak nemlendirilir. Klasik cilt bakımının tamamlanması için son aşama güneş koruyucu kremdir.

  • Anti Aging Cilt Bakımı

Tedavi niteliğindeki bu uygulamada; botox uygulaması yapılır. 30+ yaş olarak yapılan bu uygulamalarda çizgi ve kırışıklıklar açılarak iğnesiz tedaviler yapılır.

  • Collagen Bakımı

Öncesinde cilt analizi yapılır ve yoğun nemlendirme programı uygulanır. Cilt dokularının ve deri yüzeyinin elastik seviyesini artırmak üzere kolajen bazlı bakım ürünleri ve uygulamaları kullanılır.

  • Altın Cilt Bakımı

Son yıllarda popüler olan altın maske uygulamasıdır. 24 ayar saf altın maskesi kullanılarak, fonksiyonlu cilt bakımı yapılır. Bu bakımda temel hedef, cilt yüzeyinde oluşmuş hafif lekelerin giderilmesini sağlamak ve yaşlılık belirtilerini durdurmaktır. Cilde daha genç bir ifade kazandırmak için uygulanır. Altın cilt bakımı erkek ve kadınlara uygulanabilir.

Hidrafacial-Aquapeel

Aqua peel (Hidrofacial) cihazı ile ciltteki ölü tabakalar temizlenirken özel bakım solüsyonları ile sağlıklı, parlak ve canlı bir tene sahip olabilirsiniz.

Endikasyonlar

– Tek seferde temizleme, peeling, ekstraksiyon,hidrasyon ve antioksidan sağlar.

– Cerrahi olmayan, enjektörsüz işlem, rahatsızlık vermez.

– Cilt yenileme ve cilt gençleştirme

– Gözle görülür kırışıklıkların, pigmentasyonların, akne ve daha fazlasının giderilmesi

– Tıkanık gözeneklerin ve pürüzlü cildin hemen iyileştirilmesi

İşlemler;

  1. Adım – Temizleme & Peeling

AquaAHA;İçeriğinde düşük oranda AHA (Alfa Hidroksit Asit) bulunan solüsyon ile AGUAPEEL cildin ihtiyacına göre 5-10 dakika uygulanır. Ölü dokuların temizlenmesi ve gözeneklerin açılmasını sağlar.

  1. Adım – Ekstraksiyon

AquaSA;İçeriğinde düşük oranda bulunan SA (Salisilikasit) solüsyon ile AQUAPEEL Cildin ihtiyacına göre 5-10 dakika uygulanır. Cildin alt katmanlarına kadar salisilik asitin emilmesini sağlar. Bir çok iltihabı cilt rahatsızlığına sebep olan çoğu bakteri ve parazitlerden cildin temizlenmesini sağlar.

  1. Adım – Hidrasyon & Beslenme

AquaSA; İçeriğinde düşük oranda bulunan SA (Salisilikasit) solüsyon ile AQUAPEEL Cildin ihtiyacına göre 5-10 dakika uygulanır. Cildin alt katmanlarına kadar salisilik asitin emilmesini sağlar.Bir çok iltihabı cilt rahatsızlığına sebeb olan çoğu bakteri ve parazitlerden cildin temizlenmesini sağlar.

Bu aşamalardan sonra mükemmel bir şekilde temizlenmiş ve arındırılmış bir ciltle , uygun görülen ürünlerle gönül rahatlığı ile cilt bakımına devam edilebilir.

Tedaviler İçin Yapılan Cilt Bakımları Nelerdir?

Ciltte özellikle yüz yapısında oluşmuş sivilceler, cilt bozuklukları gibi nedenlerin ortadan kaldırılması, cilde yeni bir form kazandırılması ve gençlik uygulamaları için çeşitli cilt bakım uygulamaları yapılıyor. Bunlar arasında; leke tedavileri, sivilce tedavisi, kimyasal ve karbon peeling yöntemleri bulunuyor.

  • Leke Tedavisinde Cilt Bakımı

Cilt bakımı maskeleri ve bakım ürünleriyle yapılan uygulamalardır. Cilt yapısının renk dengesini, nem dengesini düzenlemek ve cildin üst tabakasının yenilenmesini sağlayan bakım uygulamalarıdır.

  • Sivilce Tedavisi

Aknelerin tedavisi ve akne izi tedavisi olarak iki türde yapılan bakım uygulamalarıdır. Sivilce izlerinin yok edilmesi için cilt yenileme odaklı yapılan bakımlardır.

Akne tedavisi

Aktif akne nasıl oluşur ?
Akne ya da sivilcelerin bıraktığı izlerin tedavisi sivilce lekeleri bölümünde anlatılmıştı. Burda daha çok aktif akne ve tedavisinden bahsedeceğiz. Ergenlik döneminde ya da hormonal ve beslenmeye bağlı herkeste akneler oluşabilir. Bu aktif akneler yaygın ve yoğun olduğunda tedavi edilmezlerse iz bırakarak iyileşirler.

Aktif akne nasıl tedavi edilir?

Aktif akne pico lazer ile tedavi edilebilir. Akne püstülleri azalır ve söner, yeni akne oluşumu da azalmış ve engellenmiş olur. Kimyasal peeling ve diğer medikal tedavilerle kombine edilebilir.

Tedavi kaç seanstır?

  • Pico lazer 2 haftada bir 6 seans uygulanır.

İyileşme süreci nasıldır ?

İşlem sonrasında ciltte herhangi bir reaksiyon olmaz, kişi hemen günlük yaşantısına dönebilir. Bu tedavi esnasında cilt gözenekleri de sıkılaşacağından cilt daha bakımlı ve güzel gözükür.

Akne Tedavisi Neden Yapılır?

Akne tedavisi nedir konusunda öncelikle, oluşumun yapısını değerlendirmek gereklidir. Akne ve sivilce farklı şeylermiş gibi algılansa da her ikisi de aynıdır. Cildin belirli bölümlerinde özellikle yüzde çıkan yağ kanallarıyla doğrudan alakalı bir cilt sorunudur.

Ergenlik çağında hormon değişiklikleri ve yağ dokularının çalışmasına bağlı olarak çıkan ve fakat ileriki yaşlarda da çeşitli faktörler nedeniyle oluşan cilt sorunudur. Akne görülen ciltler genellikle yağlı cilt yapısı ya da karma olan ve yağlı kısımda sivilce beliren kişilerdir.

Kimi zaman hızlı şekilde geçen kimi zaman uzun ve kalıcı olan bu oluşumlar, lekelere, ciltte deformasyona neden olabilir. Dolayısıyla kişinin estetik açıdan ve sağlık açısından rahatsızlık duyması halinde tedavi edilirler.

Akneler Nasıl, Neden Oluşur?

Yaş ve cinsiyet fark etmeksizin hemen herkeste oluşabilen akneler, hormonlara bağlı olarak oluşabilir. Özellikle ergenlikte, hormonların yağ dokularını genişletmesiyle artar. Yağ bezlerinin bulunduğu alanlar yani yüz bölgesi, göğüs ve sırt bölgelerinde akneler daha çok çıkar.

Yağ bezlerinin ürettiği sebum maddesi, kıl köklerinin açık kanallarından cilt yüzeyine çıkar. Ve gözenekleri yağ ile tıkar. Tabaka üzerindeki bakteriler bu alanda çoğalır ve yüzeyde iltihabik akıntıya, kızarıklıklara neden olur. Oluşan bu görüntüye sivilce- akne denilir. Oluşumları bu şekilde gerçekleşir.

Akneler Nasıl Giderilir?

Akne tedavisinde cildin temizliği en etkili faktördür. Günlük bakım bakterilerin çoğalmasını önler. Özellikle ergenlikte kullanılan cilt temizleyicilere dikkat etmek gereklidir. Kimyasal içerikli, hayvansal içerikli ürünler ciltteki nem, Ph ve nem dengesini bozabildiği için farklı cilt sorunlarına, cildin fazla kurumasına neden olabilir. Cilt yapısına uygun, doğal ürünler kullanılmalı ve cilt yüzeyi tahriş edilmemelidir.

Akneler Hastalık Oluşturur mu, Hastalıklarla İlgili midir?

Akne tedavisi uzmanı cilde gerekli olan hijyeni kazandıracak, aknelerin oluşmasına neden olan ortamı iyileştirecektir. Sivilcelerin karaciğer enzimleriyle alakalı olduğu gibi yanlış bir bilgi vardır. Bunun nedeni ise dermatoloji doktorlarının karaciğer testleri ve kan analizleri istemesiyle bağlantılıdır.

Sivilce ilaçları, doğru kullanılmadığı ve aşırı dozlarda alındığı takdirde karaciğer tahribine çeşitli iç organların zarar görmesine neden olabilir. Bu tür ilaçlar kullanılırken özel izin ve imza alınması ve her ay kan tahlilleri yapılması, konuyla alakalıdır. Bu uğraştırıcı ve sağlığı tehlikeye atam durumlardan kaçınmak için, uzmanlarımızla görüşebilirsiniz. Akne tedavisi iç organlara zarar vermeden, doğru ellerle yapılır ve sivilce izleriyle başa çıkmaktan da kurtulursunuz.

Lazerle Akne İzi Tedavisi

Q Switch ND: Yağ lazer sistemi akne lekelerinin tedavi edilmesinde etkili bir yöntemdir. Karbon peeling olarak adlandırılan, sadece cilt yüzeyini değil cilt altındaki dokularında tedavi eden bir teknolojidir.

Akne tedavisi lazer yönteminde, akne izlerinin boyut, nitelik ve sayısına göre seanslar belirlenir. Tedavi esnasında başka yöntemlerin kullanılması ve kişinin genel sağlık durumu değerlendirilerek uygulama yapılır.

  • Kimyasal Peeling

Çeşitli asitler kullanılarak, cildin üst yüzeyini soyma işlemidir. Soyulan cilt yenilenen yapısıyla pürüzsüz, canlı bir görünüm kazanır. Leke tedavisinde de etkili bir yöntem olarak uygulanır, 2-4 seansta tamamlanır.

  • Karbon Peeling

Carbon solüsyonuyla yapılan cilt bakımıdır. Cilde uygulandıktan sonra, lazer ışığıyla uygulanır. Bakımda; stimülasyon sağlanır. Cilt gözenekleri sıkılaştırılır ve kolajen sentezini destekleyerek, cildin nem kazanmasını ve yenilenmesini sağlar.

Cildin elastikiyeti kazandırılır ve yağ dokularının dengelenmesi sağlanır. Tende oluşan renk farklılıkları var ise düzenlemesi sağlanır. Cilt parlar, ışıldar ve düzenli uygulamalardan sonra adeta yenilenir. Genellikle yarım saatte seans tamamlanır ve toplamda 5 ila 10 seans arasında başarılı sonuç elde edilir.