Rinoplasti (Burun Ameliyatı) Nedir ve Ne Amaçlanır?
Estetik burun ameliyatı, bir başka deyişle burun ameliyatı ile burnun görünümünü estetik ölçülere ve yüzün diğer kısımlarına uyumlu hale getirerek kişinin özgüvenini, beden algısını ve psikolojisini olumlu yönde değiştirmek amaçlanır.
Bu amaçla, burnun şekli değiştirilirken burun fonksiyonlarına zarar vermemek ve hatta varsa solunum problemlerini de düzeltmek önemlidir.
Burun Eğriliği ve Burundan Nefes Alma Sorunları da Burun Ameliyatı İle Giderilir mi?
Septum deviasyonu olarak bilinen burnun orta kısmında burundan nefes almayı engelleyen veya zorlaştıran eğrilikler, burun deliklerinin yan duvarlarında yer alan konka denilen yapılardaki aşırı büyümeler de rinoplasti ameliyatı esnasında düzeltilir.
Burun Ameliyat Yaşı Nedir?
Burun estetiği ameliyatı genellikle kızlarda 17, erkeklerde 18 yaş ve sonrasında önerilir. Burun dokularının erişkin boyutlarına gelmesini beklemenin yanı sıra, kişinin psikolojik olarak yeterli olgunluğa erişmesi de önemlidir. Yüzünde kalıcı bir değişiklik yapılacak kişinin bu değişikliğe ruhsal olarak hazır olması, ameliyattan beklentilerinin gerçekçi olması ve ameliyat sonrası yeni görünümüne kolayca uyum sağlaması için psikolojik olarak belirli bir olgunluğa ve dengeye ulaşmış olmasında yarar vardır.
Diğer taraftan bazı özel durumlarda, kişinin psikolojisini ve sosyal davranışlarını ciddi şekilde etkileyen belirgin burun şekil bozuklukları ve solunum problemleri daha erken yaşlarda da tedavi edilebilmektedir. Dr. Chauhan ve arkadaşları yaşları 13-19 arasında değişen, estetik ve fonksiyonel burun sorunları olan, 30 hastaya rinoplasti ameliyatı uygulamış ve burun şeklindeki ve solunumdaki düzelmenin hastaların psikolojilerini ve yaşam kalitelerini olumlu yönde etkilediğini bildirmiştir. (Chauhan N, Warner J, Adamson PA. Adolescent Rhinoplasty: Challenges and Psychosocial and Clinical Outcomes. Aesthetic Plast Surg. 2010 Mar 24.)
Rinoplasti İçin Uygun Adayların Özellikleri
Ruhsal olarak olgun ve dengeli
Burnunda belirgin bir şekil bozukluğu var
Şekil bozukluğu yanında solunum problemi de var
Beklentileri gerçekçi: mükemmeli aramayan, daha iyi görünüme razı
Pozitif kişiliği var, iyimser, çevresi ile iyi geçinir
Rinoplasti İçin Uygun Olmayan Adayların Özellikleri
Burun şeklinde çok hafif bir bozukluk var veya yok
Burnundaki şekil bozukluğunu aşırı abartır
Burnundaki şekil bozukluğunu tam olarak belirtemez
Ameliyat olup olmamak konusunda kararsızdır
Narsistik kişiliğe sahiptir, mükemmeli ister
Sosyal ve duygusal ilişkilerinde sorunludur
Ameliyat sonrasında yaşam biçiminde ciddi değişimler bekler
Sorunlarından dış görünümünü sorumlu tutar
Daha önceki doktorlarını suçlar
Şüpheci davranışlar sergiler
Burun Ameliyatları Hangi Koşullarda Yapılmalıdır?
Burun ameliyatları tam teşekküllü ve steril ameliyathane ortamında ve genel anestezi altında yapılmalıdır. Buruna küçük, kısmi müdahaleler lokal anestezi altında yapılabilir.
Estetik Burun Ameliyatı Niçin Zordur; Eğitim ve Deneyim Gerektirir?
Burun yüzün ortasında yer alır ve yüz görünümünde kritik rol oynar. Burun ameliyatının diğer estetik ameliyatlara oranla hata payı çok düşüktür. İyi ve kötü sonucu milimetreler belirler. Her şey yolunda gittiğinde dahi kişinin ve çevresinin yeni görünümünü benimsemesi zaman alır.
Estetik burun ameliyatının başarısı için ameliyat öncesi doğru analiz ve planlama yapılmalı, ameliyat esnasında planlanan değişimler doğru teknikler kullanılarak gerçekleştirilmeli ve ameliyat sonrası yara iyileşme döneminde de ek sorunlar yaşanmamalıdır. Tüm bu aşamalardan sorunsuz geçmek için doktor yeterince eğitimli ve deneyimli olmalı, olası sorunları ve sonuçları öngörebilmelidir. Diğer taraftan doktorun kontrol edemediği burun derisinin yapısı, hastanın yara iyileşme özellikleri ve ameliyat sonrası önerilere uyması da çok önemlidir.
Bariz ameliyat hatalarını bir kenara bırakırsak, estetik burun ameliyatından memnun olmayan çoğu hastanın burun görünümünde ciddi sorunların olmadığı ancak hastanın ameliyat sonrası süreçten ve sonuçtan farklı beklentiler içinde olduğu ve sonucu kabullenecek ruhsal yapıda olmadığı görülmektedir.Ameliyat olmak isteyen hastaların bu tür eğilimlerinin belirlenmesi ve ameliyatların reddedilmesi bilgi ve deneyim birikimi gerektirmektedir.
Rinoplasti Öncesi Planlama ve Hazırlık Evresi
Burnunda şekil bozukluğu yakınması ile başvuran hasta ve doktor arasında doğru iletişim kurulmalı, hastanın yakınması ve ameliyattan beklentileri ile plastik cerrahın görüşleri ve burunda yapmayı planladığı değişim çok iyi örtüşmelidir. Ameliyat sonrası mutsuz olan hastaların çoğu farklı beklentiler içinde olan ve ruhsal olarak böyle bir değişime hazır olmayan hastalardır. Tercihen kişinin farklı açılardan çekilmiş fotoğrafları üzerinde konuşulmalı ve sorunlu bölgeler tanımlanmalı, yapılacak işlemler belirlenmelidir.
Burun derisinin ve burun içini döşeyen mukoza dokusunun yapısı değerlendirilir. Karşıdan görünümde burundaki eğrilikler, asimetriler, burun ucunun genişliği, burun tabanının genişliği, burun kanatlarının ve burun deliklerinin yapısı değerlendirilir. Profil analizinde alın-burun açısı, burun-üst dudak açısı, burun sırtının yüksekliği, burun ucunun yüksekliği değerlendirilir, burun kanatlarının ve burun ucunun yandan görünümü değerlendirilir ve sorunlu noktalar belirlenir. Bilgisayar ortamında fotoğraflar üzerinde yapılan değişiklikler ile ameliyat sonrası burun görünümünde bir fikir sahibi olunabilir ancak tıpatıp aynısı olma garantisi yoktur. Plastik Cerrah yüzün burun dışındaki diğer kısımlarını da inceler, birbirleri ile olan oranlarını değerlendirir. Özellikle çene yapısı, alın ve elmacık kemik bölgeleri burun görünümünü etkileyen yapılardır. Bazen bu yapılara da estetik müdahale yapıldığında daha dengeli ve güzel bir burun ve yüz görünümüne sahip olmak mümkündür.
Yapılan burun içi muayenesinde burundan solunumu engelleyen septum deviasyonu, konka hipertrofisi gibi eşlik eden sorunların olup olmadığı araştırılır. Bu amaçla gerekiyorsa bilgisayarlı tomografi çekilerek burun ve çevresindeki anatomik yapılar daha detaylı incelenir.
Yapılan muayene, laboratuar tetkikleri ve konsültasyonlar sonucunda plastik cerrah rinoplasti ameliyatı için kişinin uygun bir aday olduğuna karar verirse ve kişi de doktorunun açıklamalarından tatmin olmuş ise ameliyat planlanır.
Ameliyat öncesi dönemde ameliyat adayının zihnindeki tüm sorular sorulmuş ve tatminkâr yanıtlar alınmış olmalıdır. Özellikle ameliyat sonrası dönem, ameliyatın riskleri ve olası komplikasyonları konusunda yazılı onam formu doktordan talep edilmelidir. Onam formu aceleye getirilmeden, planlanan ameliyat gününden daha önce dikkatle okunmalı ve anlaşılmalıdır. Burun ameliyatı öncesi dikkat edilmesi gereken durumlar, kullanılmaması gereken ilaçlar ve bitkisel preparatlar özellikle konuşulmalıdır.
Burun Ameliyatı Evresi
Genel anestezi uygulandıktan sonra burun içerisi ve etrafı antiseptik solüsyonla temizlenir. Burun içi ve dışına kanamayı azaltıcı enjeksiyonlar yapılır. Kullanılan tekniğe, yapılacak olan ameliyatın karmaşıklık durumuna göre burun ameliyatı ortalama 1.5-2 saat sürer. Ameliyatın süresinden daha önemlisi cerrahın planladığı değişiklikleri yapması ve ameliyattan yapabileceğinin en iyisini yaptığı duygusu ile çıkması önemlidir. Bazen ameliyat esnasında bazı işlemler tekrar tekrar denenerek en iyi sonucu yakalamak önemlidir. Ameliyat sonunda burun üzerine, ödemi ve kanamayı kontrol etmek, buruna yeniden verilen şekli muhafaza etmek amacıyla plastik veya alçı kalıp konur. Burun içerisine ise, yapılan ameliyatın niteliğine ve cerrahın tercihine göre, normal tampon veya içinden hava geçişine izin veren silikon tamponlar konur. Bazen de burun içerisine hiç tampon konmaz.
Burun Ameliyatı Teknikleri
Rinoplasti ameliyatının felsefesi ve tekniklerinde son yıllarda önemli değişimler gözlenmektedir. Sadece kıkırdak ve kemik doku çıkartarak ve olabildiğince küçük bir burun yapma anlayışı artık terk edilmiştir. Küçük burun yerine dengeli, orantılı ve doğal burun yapma anlayışı hakim olmuştur. Bazen burnu tamamen küçültmek yerine bazı noktalarını (ör: burun kökü, burun ucu) daha belirgin hale getirmek, bazı noktalarını (ör: burun sırtı) ise küçültmek suretiyle daha estetik ve doğal bir sonuç almak mümkündür. Tüm bunları yaparken burundan nefes almayı riske etmeyen, hatta özellikle solunumu kolaylaştıran ek işlemler yapılmaktadır.
Rinoplastide başlıca açık ve kapalı olmak üzere iki teknik kullanılmaktadır. Kapalı teknikte sadece burun içerisinden yapılan kesilerle burun derisi, altındaki kıkırdak ve kemik yapılardan serbestleştirilir ve bu yapılara müdahale edilir. Açık teknikte ise burun içerisindeki kesilere ek olarak her iki burun deliğinin arasındaki kolumella denilen bölmeye de kesi yapılarak burun derisi yukarıya doğru kaldırılır; burun kıkırdakları ve kemik yapı tamamen ortaya konur.
Açık tekniğin en önemli avantajları:
Kemik ve kıkırdak yapı doğrudan gözlenir ve daha kesin anatomik tanı konur.
Her iki el daha rahat kullanılır
Kanama kontrolü daha iyi yapılır
Kemik-kıkırdak çatıda daha kontrollü ve kolay değişiklik yapılır
Kıkırdak yapılara dikişlerle daha iyi ve kontrollü şekil verilebilir
Spesifik bir deformite için daha fazla alternatif teknik uygulama şansı vardır
Kıkırdak greftlerine daha az gereksinim duyulur
Kıkırdak greftleri kullanılacaksa, greftlerin doğru yere konması ve dikişlerle tespit edilmesine olanak tanır
Açık tekniğin dezavantajları ise:
Ameliyat süresi daha uzundur
Burun ucundaki ödem daha uzun sürer
Kolumelladaki kesi yerinde iz kalabilir
Kolumella derisinde dolanım bozukluğu olabilir
Son yıllarda daha tutarlı ve öngörülebilir sonuç almak adına rinoplastide açık teknik daha fazla tercih edilmektedir. Her hasta için, yapılacak işlemin özelliğine ve doktorun tercihine göre kullanılacak teknik belirlenir. Ancak, kullanılan teknik ister kapalı olsun ister açık, cerrahın kullandığı tekniğe olan hâkimiyeti ve deneyimi de bir o kadar önemlidir.